1989 yılında Soğuk Savaş sona erdiğinde Francis Fukuyama’nın Tarihin Sonu tezi uygulamaya konulmuş ve Liberal Demokrasi – Serbest Piyasa ekonomisi gelecek için tek sistem olduğu öngörüsünde bulunuldu.
ABD o günden sonra dünyanın tek hakimi oldu ve dünyayı tek kutup ile yönetmeye başladı. Ta ki, Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya savaş ilan edip işgal girişimine başlamasına kadar. Rusya’nın işgal girişimi dünyada uygulanmakta olan küresel sistemde çok ciddi fay hatlarına neden oldu. ABD’nin liderliğindeki Batı (Avrupa Birliği, Kanada, İngiltere) Rusya’ya karşı çok ağır ekonomik yaptırımlar uygulamaya başladı. Savaş bir ayı geçmiş şekilde devam ediyor ve barış müzakerelerinin sona yaklaşıldığı haberleri gelse de yaptırımlara her geçen gün yenisi ekleniyor. Çok iddialı olmamakla birlikte genel kanı 3. Dünya Savaşı öncesi süreç başlamış oldu.
Batı’nın çok ağır ekonomik yaptırımlarına karşı, Rusya’da kendi oyununu uygulamaya kalktı ve dünyada önemli bir enerji ihracatçısı olmanın avantajlarını kullanarak, enerji ihracatını dost ülkeler (Türkiye, Çin vb) hariç Rus Rublesi ile yapacağını açıkladı. Bu karar küresel finans sisteminde ciddi bir yarılmaya neden olacağı herkes tarafından görülüyor.
Kapitalizmin İçindeki İkinci Soğuk Savaş
1989 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağıldığında Sosyalist Ekonomi kurumsal uygulaması da ortadan kalkmış oldu. Sovyetlerden önce Çin’de Komünist Ekonomi Modelinden Devletçi Kapitalizm’e geçiyordu. Fukuyama’nın tezi gerçekleşmiş oluyordu. Çok zor geçen ilk yıllardan sonra Rusya ve Çin istikrarlı şekilde büyüdü ve gelişti. Özellikle Rusya’da petrol ve doğal gaz ülkenin kalkınmasını çok hızlı şekilde gerçekleştirdi.
Eski Sosyalist Rusya ve Komünist Çin kapitalizme geçtiler ama Devlet Kontrollü bir ara formül ile. Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı büyük bir askeri organizasyon ile işgale başlaması var olan sisteme büyük darbe vurdu. Batı, Rusya’ya en ağır yaptırımlar ve küresel ticareti engelleyecek girişimlerde bulununca (SWİFT sisteminden çıkarılma girişimi), Rusya’nın da karşılık vermesi, enerjiyi ihracatını Ruble yapma kararı İkinci Soğuk Savaş dönemini Kapitalizm içinde başlamış oldu. Evet küresel kapitalizm dünyayı sarmış durumda ama dünya ekonomisi Doğu – Batı diye ikiye ayrılmaya da başladı. Küresel ticaretin ABD Doları ile yüzde 60 civarında yapılıyor olması, Dolar’ın tahtını sallamaya başladı. Bu ve benzer kararlar ile dolarla ticaretin oranı yüzde 50’lere gerileyeceği ilk tahinlerden… Çin, Rusya, Hindistan gibi doğunun yükselen ekonomileri ve dünya nüfusunun çoğunluğunu oluşturan ülkeler kendi içinde ticaret sistemi arayışına da girmiş oldular. Yerel para birimleri ile ticaret az da olsa daha önce uygulanmaya da başlamıştı.
Kriptonun Yükselişi
Savaş döneminde alternatif ödeme sistemi olarak Kripto Para gündemin birinci maddesi haline geldi. Hem Rusya hem de Rus Oligarklar’ın ciddi servetleri kriptoya dönebileceği tartışılmaya başlandı. Kripto piyasaları hızla yükseldi. Bu hamleye karşı Batı’nın Kripto Paralara karşı yasaklama girişimleri piyasaların dalgalanmalara neden oluyor.
Bu savaş kısa sürede barış ile sonuçlansa da veya birkaç ay daha sürse de dünya ortadan ikiye ayrılmış gözüküyor. Dolar’ın İkinci Dünya Savaşı sonrasında Kurulan Yeni Dünya Düzeni’nin en önemli kilit taşı konumu ciddi zayıflamaya başladı. Gerçi Çin bir anda Dolar ile ticaretten vaz geçmeyecektir çünkü ABD’de 1.3 Trilyon Dolarlık tahvilleri bulunuyor. Fakat süreç yavaş yavaş başlamış oldu. ABD’nin nihai hedefi Çin’in yükselişini durdurmaktı zaten…
Dolar’ın hakimiyeti sarsılırken, Kripto Paralar gündemin önemli bir noktasına gelmeye başlayacak. Gerçi Kripto Paralar dijitalleşmenin hızlandığı son dönemde alternatif ödeme aracı olma girişimini daha da güçlendirmiş oluyor. Dijitalleşme, yapay zeka ve teknoloji alanında yaşanmakta ve yaşanacak gelişmeler mevcut sistemin Blok Zincirler’e doğu kayıp yarın daha da netleşeceğine kesin gözü ile bakılabilir.
Bu süreçten sonra Batı’nın nihai hedefi Çin’e karşı abluka uygulamak olacak. Bu da Rusya ve Çin’i yakınlaştıracağa benziyor.
Küresel Kapitalizm yeni bir döneme girmeye başladı. Mevcut düzenin sarsılmaya başlaması ile yeni sistem ne yazık ki bugüne kadar dünyada uzlaşma ile kurulamadı. Yani Rusya’nın Ukrayna işgali 3. Dünya Savaşı’nın da fitilini ateşlemiş görünüyor. Fiili savaşın nasıl ve ne zaman olacağı, kıtalar arası silahların nasıl ateşleneceği önümüzdeki 5-10 yıl içinde belli olacağı tahmin ediliyor. Savaş sonrası dünya yeni düzenine kavuşmuş olacak. Yeni dünya kesinlikle teknoloji ve onun devamında dijitalleşme ile yeniden inşa edilecek. Yeni sistemin kurulu bir düzen mi, yoksa bağımsız otoritelerden bağımsız mı olacağı şimdilik belli değil. Fakat teknoloji ve dijitalleşme otoriteye karşı bir adım önde olacağı kesin gözüküyor.
Geleceğin en önemli belirleyicisi dijitalleşme olacağı bilinirken, arkasından tarım ve suyun da ardı sıra stratejik alanlar olacağı bütün bilimsel veriler bize gösteriyor. Pandemi döneminde tarım ve suyun ne kadar önemli hale geldiğini yaşadığımız son iki yılda gördük.