Faz 4: NFT’ler

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 7 dk

Paylaş:

Blokzincir teknolojisi kayıt tutmanın çok daha güvenli, efektif bir yolu olduğunu Bitcoin ile hepimize gösterdi, ispat etti. Bugün hem özel hem kamusal alanda blokzincir teknolojisinin kullanımı üzerine çok sayıda çalışma var. İnternet devriminde, küreselleşme fenomeninde önemli bir faz olan açık, merkeziyetsiz blokzincir ağlarının yaygınlaşması merkezi kurumların işleyişini, mevcut siyasi, sosyal, ekonomik sınırları tartışmaya açtı ve dönüşümünde önemli bir rol oynayacak.

Açık, merkeziyetsiz blokzincir ağlarının gelişimine odaklanan bu yazıda geleneksel kurumları dönüştürecek dört önemli faz açıklanmaya çalışılacaktır; Bitcoin, Ethereum, DeFi ve NFT. Birbirinden farklı konseptler olmakla birlikte her biri önemli bir evre olan bu dört faz sadece finansal teknolojiler (FinTech), ekonomi alanı ile sınırlı gelişmeler olmamakla birlikte mevcut yönetim yapılarını, pratiklerini değiştirmeye aday konseptlerdir.

İnsanlar genel itibariyle içine doğdukları olguları, realiteleri genelgeçer koşullar, gerçeklikler olarak algılamaya, inanmaya meyillidirler. Tarih’e baktığımızda siyasi, sosyal ve ekonomik kurumların bugünkü formuna kavuşana kadar önemli değişiklikler, kırılmalar yaşadığı açıktır. Yüz yıl öncesine kadar bulunduğumuz coğrafyada bir imparatorluk mevcuttu, şu an bambaşka normları olan bambaşka bir yönetim formunda yaşıyoruz. Yapay zeka, robotik, blokzincir teknolojilerinin hızla geliştiği bir dönemde, yüz yıl sonra nasıl bir yönetim formunda yaşayacağımızı bilememekle birlikte dönüşümün yönünü yakalamak elimizde. Bu durum aynı zamanda bireylere önemli avantajlar da sağlayacaktır.

Faz 1: Varlık Yeniden İnşa Edildi, Bitcoin

2009 yılı Ocak ayında Bitcoin’in geliştiricisi Satoshi Nakamoto ile Hal Finney arasında ilk Bitcoin transferi gerçekleştirildi. 2009 yılı Ekim ayında Liberty Reserve, Bitcoin / USD kurunu, 1 dolar eşittir 1.309,03 BTC olarak duyurdu. O günden bugüne Bitcoin’in fiyatı 50 bin dolar’ın üzerine çıktı. Bitcoin’in piyasa değeri 1 trilyon dolar’ı geçti. Kriptoparaların toplam piyasa değeri 2 trilyon dolar’a yaklaştı. Peki insanlar neden Bitcoin’e, kripto varlıklara yatırım yapıyorlar? Bitcoin’in değerinin arkasında ne var?

Bitcoin, işlem kayıtlarının blokzincir olarak adlandırılan merkeziyetsiz bir veritabanında tutulduğu, işlemlerin güvenliğinin kriptografi ile desteklendiği, herkese açık, izin gerektirmeyen, hızlı, düşük maliyetli, sansürlenemeyen, kişiden kişiye işlemlere izin veren, banka vb. aracılara ihtiyacın olmadığı, coğrafi sınırları olmayan son derece yenilikçi bir işlem ekosistemi sundu. Tüm bu özelliklerin bir araya geldiği bir varlık olarak Bitcoin, finans alanında devrim niteliğinde bir yenilikti. Aynı zamanda blokzincir, dağıtık defter teknolojisinin tanınırlık, yaygınlık kazanmasında da, bu teknolojilerin potansiyel kullanım alanlarının genişliği ölçüsünde, önemli bir rol üstlendi.

Bitcoin’den sonra alternatif kriptoparaların sayısı zaman içerisinde hızla arttı. Bu varlıklar alternative-to-Bitcoin’in kısaltması olan “altcoin” olarak nitelendiriliyor. Zaman içerisinde oldukça farklı işlem mimarileri ve varlık sınıfları ile ilişkili çok sayıda kriptopara piyasaya sürüldü. Kriptoparaların farklı formları ve sayısı hızla artmaya devam ediyor. Coinmarketcap tarafından listelenmiş dokuz bine yakın kriptopara birimi, Coingecko tarafından listelenmiş yedi bine yakın kriptopara birimi bulunuyor.

Faz 2: Akıllı Sözleşmeler, Ethereum

Yukarıda Bitcoin’in değerinin arkasında ne var sorusuna verilen cevapta yer alan özelliklerden güvenlik, düşük maliyet, hızlılık gibi özelliklerin her biri merkeziyetsizlik ile doğrudan ilişkilidir. Merkeziyetsiz uygulamalar geliştirmek için akıllı sözleşme platformu olarak geliştirilen Ethereum blokzincir ağı 2015 yılı Temmuz ayında başlatıldı. Ethereum ağı için, merkeziyetsiz uygulama geliştirici aracı (developer tool) benzetmesini yapabiliriz. Ethereum merkeziyetsiz uygulama, varlık konseptini farklı bir boyuta taşıdı.

Ethereum ağı, blokzincir teknolojisi üzerinde daha kompleks işlemler yapmak, uygulamalar geliştirmek isteyen geliştiriciler için önemli kolaylıklar, fırsatlar sundu. Ethereum ana ağı üzerinde çok sayıda kriptopara geliştirildi. Halihazırda piyasada işlem gören kriptoparaların ezici bir çoğunluğu Ethereum ağını kullanmaktadır. Bununla birlikte Ethereum ağı üzerinde sadece kriptoparalar değil farklı varlıklar, uygulamalar da inşa edildi. Blokzincir tabanlı aynı ağ (Ethereum) üzerinde işlem gören varlıklar ile daha kompleks ve birlikte çalışabilir bir işlem ekosistemi ortaya çıktı. Ethereum’dan sonra benzer akıllı sözleşme platformlarının sayısı hızla arttı.

Ethereum blokzincir ağı kriptoparaların çeşitlenmesinde, evriminde, blokzincir teknolojisinin finans dışında diğer kullanım alanlarının keşfedilmesinde önemli bir rol oynadı.

Faz 3: İşlem Ekosistemi İnşa Edildi, DeFi

Ethereum akıllı sözleşmeleri, blokzincir üzerinde daha kompleks ve birlikte çalışabilir varlıklar geliştirilmesi için altyapı sağladı. Merkeziyetsiz Finans, DeFi uygulamaları ise merkeziyetsiz blokzincir teknolojilerinin ruhuna uygun olarak çok sayıda farklı, özgün finansal aracın, işlemin merkeziyetsiz uygulamalar üzerine taşındığı, bu uygulamalar üzerinde bahse konu varlıkların ticaretinin yapıldığı ve sınırları olmayan bir finansal işlem ekosistemi sundu.

DeFi uygulamalarında her geçen gün yeni ve özgün bir finansal araç, hizmet kullanıma sunulmaktadır. Gerçek dünya sınırlılıklarının olmadığı ve tamamen açık ve şeffaf bir şekilde kullanıma sunulan bu ürünlerin kullanım oranı, DeFi platformlarında tutulan varlık oranı katlanarak artmaktadır. DeFi uygulamaları için altyapı sunan farklı blokzincir ağlarının sayısı ve kullanım oranı da hızla artmaktadır.

DeFi platformları aracıların, sınırların olmadığı, ihtimaller zincirinin çok daha geniş olduğu, bireylerin kontrolünün çok daha fazla olduğu açık, şeffaf, izin gerektirmeyen finansal hizmetlere erişim imkanı sunarak Bitcoin ile başlayan paradigma değişimine oldukça önemli bir katkı sağladı.

Faz 4: Sınırsız Sayıda Varlık, NFT’ler

NFT (Non Fungible Token) olarak nitelendirdiğimiz kripto varlıklar, eşsiz, ikame edilemeyen, bölünemeyen blokzincir tabanlı varlıklar olarak temelde akıllı sözleşmeler aracılığıyla blokzincire taşınan sahiplik, mülkiyet kaydı varlıklardır. NFT’ler diğer birçok kripto varlığın aksine bir ödeme aracı olarak tasarlanmamıştır. NFT’ler, mülkiyet, sahiplik konusu eşsiz, nadir varlıklar için şeffaf, güvenli bir mülkiyet, sahiplik kaydı olarak geliştirilmiştir.

Uygun şartlar sağlandığında NFT formatında tokenize edilebilecek varlık türü tamamen hayal gücümüze kalmıştır. Telif, marka, patent, lisans hakları, gerçek dünya varlıkları, finansal dökümanlar, internet tabanlı sahiplik iddia edilebilecek neredeyse tüm varlıklar, dijital sanat eserleri, koleksiyonlar NFT formunda tokenize edilebilir ve blokzincire taşınabilir.

DeFi ekosisteminde son derece yenilikçi, özgün varlıklar, işlem formları ile tanışmıştık. NFT’ler ile ise pazar hacmi çok büyük gerçek dünya varlıklarının ve çok daha özgün varlık sınıflarının blokzincire taşınacağına şahit olacağız. Kriptopara ekosisteminde bu durumun tetikleyeceği büyüme bir yana zamanla güven kavramı da ekosistem içerisinde inşa edilecek ve çok uzak olmayan bir gelecekte kayıt tutmanın, mülkiyetin alışık olmadığımız oldukça farklı bir formunu deneyimliyor olacağız.

Sonuç

Önce varlık yeniden inşa edildi, sonra daha kompleks ve birlikte çalışabilir kripto varlıklar için işlem altyapısı daha sonra bu varlıklar ile özgün finansal araçların kullanılmasına ve işlemlerin gerçekleştirilmesine izin veren merkeziyetsiz işlem ekosistemi inşa edildi. NFT’ler ile bu ekosisteme sınırsız sayıda yeni ve özgün varlığın eklenmesi mümkün hale gelecek.

Tüm bu gelişmeler bizi sadece finansal anlamda değil siyasi, ekonomik ve sosyal anlamda farklı bir geleceğe hazırlıyor. Yukarıda 4 faz olarak nitelendirilen evrelerden her biri önemli köşe taşları olarak düşünme biçimimizi önemli ölçüde değiştirdi. Siyasi, sosyal ve ekonomik kurumların mevcut haliyle bu teknolojilere uyum sağlaması zor, hızla gelişen merkeziyetsiz teknolojilerin geleneksel kurumlara uyum sağlaması da beklenemez. Bu teknolojilerin yaygın bir şekilde kullanılması, ana akım olması halinde ise değişim kaçınılmaz olacaktır.

Faz 5’in merkeziyetsiz otonom organizasyonlar, DAO’lar olacağını düşünüyorum. DAO’lar geleneksel yönetim pratiklerini değiştirmeye aday teknolojiler olarak yukarıda bahsedilen 4 fazda gelişen blokzincir ve kriptopara ekosisteminin önemli bir ihtiyacını karşılayacaklar.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

Yazar: Celil Öztürk

Bitcoin’in çevreye etkileri yanlış mı değerlendirildi?

Bitcoin çevre savunucularından Daniel Batten, Digiconomist platformunun kurucusu Alex de Vries’in 2018 yılında yaptığı bir değerlendirmeye değindi. Batten, Vries’in değerlendirmesini Bitcoin’in çevresel etkisi konusundaki bilimsel tartışmaların temel çıkış noktası olarak nitelendirdi. Batten, 12 Aralık’ta yaptığı bir açıklamada bu yorumu “Bitcoin’e yönelik çevre eleştirilerinin kaynağı” olarak tanımladı ve Vries’i “patient zero” (hastalığı ilk yayan kişi) olarak ...

Bağlantıyı kopyala