2 Temmuz gecesi Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren kripto varlık düzenlemesinin taraflarından TÜBİTAK’tan konuyla ilgili açıklama yapıldı.

TÜBİTAK’ın resmi sitesinde yayımlanan yazıda, “Kripto varlık piyasası, hem ekonomik değeri hem de teknik derinliği olan bir konu olduğundan, yasada Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) da kilit rol üstleniyor” ifadeleri yer aldı.

TÜBİTAK bünyesindeki Blokzinciri Araştırma Laboratuvarı’nın 2017’de kurulduğuna işaret edilen söz konusu metinde, “Bu alanda akademik ve teknik birçok başarılı çalışmaya imza atmış, ekosistemi yakından tanıyan bir kurum olarak yasa kapsamında önemli görevler üstlendiği” belirtildi. Yasa içerisinde TÜBİTAK’a beş ayrı yerde atıf yapıldığı vurgulanırken, kurumun görevleri “genel olarak teknik danışmanlık statüsünde olacağı ve her türlü onay ve karar görevinin Sermaye Piyasası Kurulu’nda olduğu açıklandı.

Yasa genelinde TÜBİTAK teknik kriter belirleme, teknik rapor hazırlama, görüş iletme ve denetimlere katılma gibi görevler üstlenecek. Bu görevlerin tamamı SPK’nın talebi doğrultusunda gerçekleştirilecek ve teknik danışmanlık çerçevesinde olacak.

“Borsaların uyacağı teknik kriterler TÜBİTAK tarafından belirlenecek”

Yapılan açıklamaya göre, kripto para borsalarının sahip olması gereken teknik kriterler TÜBİTAK tarafından belirlenecek. Bilgi sistemleri ve teknolojik altyapı kapsamında belirlenecek bu teknik kriterlere uyan borsalar ve saklama kuruluşları lisans alabilecek.

“Yasa kapsamında blokzinciri teknolojisi özel olarak desteklendiği ve bu alandaki çalışmaların teşvik edildiği” vurgusunun yapıldığı açıklamada, “Yeni nesil bir blokzinciri geliştiren teknoloji firmalarının ürettiği kripto varlıkların satış veya dağıtımı konusunda SPK’dan izin almasının önü açılmaktadır. TÜBİTAK, bu tür durumlarda projenin özgün blokzinciri altyapısında olup olmadığı konusunda teknik rapor hazırlama görevi üstlenecek” ifadeleri yer aldı.

“Kripto varlık ekosisteminin temel felsefesiyle bağdaşmayan…”

Açıklamada öne çıkan bir diğer husus ise kripto varlıkların listelenmesi üzerine. Listeleme ya da listeden çıkarmaya yönelik aksiyonlarda kripto para borsalarına inisiyatif verildiği belirtildi: “Bu konuda merkezi bir otorite tarafından iyi-kötü şeklinde ayrım yapılmayacak. Zira böyle bir ayrım, kripto varlık ekosisteminin temel felsefesiyle bağdaşmamaktadır. Bunun yerine; platformlardan bir esas ve ilke belirlenmesi istenecek. TÜBİTAK, söz konusu esaslar belirlenirken uyulması gereken asgari teknik kriterler konusunda görüş verebilecek.”

Lisans alan kripto para borsalarının denetiminin bağımsız denetçiler tarafından yapılacağı belirtilen açıklamada, bilgi sistemleriyle alakalı usul ve esaslar hakkında TÜBİTAK’ın görüş belirtebileceği ve SPK’nın talep etmesi durumunda denetimlere katılabileceği belirtildi.

“TÜBİTAK bünyesindekiler bu alanın en iyilerinden”

Kripto varlık düzenlemesinde iki merci kurumdan TÜBİTAK’ın rolü düzenleme yasalaşmadan önce sektör paydaşları tarafından tartışılmıştı. BTCHaber‘e özel konuşan Solak&Partners Avukatlık Bürosu’ndan Mutlucan Solak ve Elçin Karatay, “Ömer İleri gibi, bu düzenlemenin ortaya çıkmasında TÜBİTAK Bilgem’in değerli çalışanlarının da emek ve katkıları çok büyük. 2018 yılında Ankara’da yapılan Blokzincir Çalıştayı’ndan bu yana TÜBİTAK bu konuyu sahiplendi ve ekosistemin gelişmesi için büyük katkılar verdi. Ayrıca, TÜBİTAK Bilgem bünyesinde yer alan kişiler alanının en iyilerinden. Bütün bunları göz önüne alınca TÜBİTAK’a düzenleme kapsamında biçilen rolün sektör paydaşlarının aşina olduğumuz bürokratik bazı problemlerin üstesinden gelmek için faydalı olduğuna inanıyoruz” görüşünü savunmuştu.