Piyasalar dipte mi? Derinlemesine bir analiz

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 9 dk

Paylaş:

ABD hisse senetleri düşüyor, Bitcoin düşüyor, altcoin’ler daha da düşüyor. Bu haftaki yazımda düşüş trendinin sonuna gelinip gelinmediğini inceleyeceğim. Bolca grafik yorumladıktan sonra bir puanlama yaparak dip seviyelere ne kadar yakın olduğumuzu tahmin etmeye çalışacağım.

Gümrük vergileri

Trump’ın ilk döneminde limitli bir gümrük vergisi politikası vardı. Örneğin bu yaptırımlar 800 doların altında değeri olan ürünleri etkilemiyordu. Trump’ın ikinci döneminde hem gümrük vergisi oranları artıyor hem de tüm ürünleri kapsayacak şekilde uygulanıyor. Nisan ayında bu kapsamın daha da genişletilmesi gündemde.


Trump bunu neden yapıyor diye sorabiliriz. Trump ve ekibinin söylemlerine baktığımızda hedeflerinin dış ticaret açığını kapatmak olduğunu anlıyoruz. Şu anda ABD’nin yıllık dış ticaret açığı 1 trilyon doların üzerinde. Bu açığı kapatmak için ekonomiyi yavaşlatıp üretimi ABD topraklarına çekmeye çalışıyorlar.

Bu 1,2 trilyon doların detaylarına baktığımızda Çin ve Meksika’nın ilk iki sırada olduğunu görüyoruz. Kanada ise dokuzuncu sırada. ABD ile bu üç ülkenin ticaretine baktığımızda ABD’nin dış ticaret açığının yarısını görüyoruz. Bu nedenle Trump sürekli bu üç ülkeye dair gümrük vergilerinden bahsediyor.

ABD dış ticaret açığını neden kapatmak istiyor? Bunu kısaca “kendi ayakları üstünde duramayan ülkeler başka ülkelerin dediğini yapmak zorunda kalır” şeklinde özetleyebiliriz. Başka bir deyişle ABD dünyanın süper gücü olma ünvanını Çin’e kaptırmak istemiyor. Bunun da yolu güçlü bir üretimden geçiyor.

Ancak bu hamleler hisse senedi yatırımcılarını korkutuyor. ABD global bir ekonomiden yerel bir ekonomiye döndükçe dünyanın her ülkesinde ticaret yapan ABD merkezli şirketler bu durumdan negatif etkileniyor.

Bu gelişmelerle ABD ticaret politikası belirsizlik endeksi tarihin en yüksek seviyesine çıkmış durumda. Dolayısıyla hisse senedi ve kripto piyasası düşüş yönlü hareket ediyor. Yatırımcılar en kötü durum bile olsa netlik bekliyor ancak Trump ve ekibi her gün farklı açıklamalar yaptıkça belirsizlik endeksi de bu şekilde yükseliyor.


ABD hisselerinin tepkisi

Biden yönetimi sırasında ABD hisse senetleri çok yükseldiği için Trump’ın ikinci dönemi başlarken ABD hisselerinin fiyat/gelir oranları 37 civarındaydı. Tarihsel ortalamalara bakınca 20-25 civarının normal olduğu görülüyor. Bu nedenle hisse senetleri için “aşırı değerli” ve “düşmesi gerekli” bakış açısı bir süredir dile getiriliyordu.

Ancak Nvidia, Amazon, Microsoft, Google, Meta gibi şirketler yapay zekâ trendinin de etkisiyle o kadar çok gelir elde ediyor ki fiyat/gelir oranı için yeni normalin 35-40 olabileceği de söyleniyordu. Son dönemdeki düşüşle örneğin Nvidia için bu oranın 26-27 civarına geldiğini görüyoruz. Bu nedenle ilk fikirden yana olanlar haklı çıkmış gibi görünüyor.


Peki bu düşüşten sonra yatırımcılar ne düşünüyor? Şüphesiz en çok korkulan dönemlerden birindeyiz. ABD hisse senetleri için yakın geleceğe dair pozitif düşünenlerin oranı yüzde 19 civarındayken negatif düşünenlerin oranı yüzde 57 civarında.

ABD hisse senetlerinin (S&P 500) genel grafiğine baktığımızda en tepesinden yüzde 7 aşağıda olduğunu görüyoruz. Aslında bu çok normal bir düzeltme gibi görünüyor ancak uzun bir süredir böyle bir düzeltme olmadığı için insanlar panik halinde hızla kenara çekilmeye çalışıyor.


Peki bu korku endeksiyle geçmişe dönüp baktığımızda tarihsel diplerle karşılaşıyoruz. Bu durum bize düzeltmenin bitmeye yakın olduğunu gösteriyor. Yüzdesel olarak geçmişte daha büyük düzeltmeler ve ayı marketleri görüldü ancak şu anki korku seviyesi neredeyse 2008 global finansal kriz seviyesine ulaşmış durumda.


Piyasa bundan üç ya da altı ay sonra nerede olur diye baktığımızda bunun da 1969’dan beri istatistiğinin tutulduğunu görüyoruz. Şu anda piyasaya pozitif bakanların oranı yüzde 19 civarında. Bu bize tabloda en alt kısımda olduğumuzu gösteriyor. Buna göre 3, 6, 9, 12 aylık bir projeksiyonda ABD hisse senetlerinin artış eğiliminde olacağı sonucunu çıkarabiliriz.

Hatırlatmamda fayda var: Bir varlığın fiyatının geçmişte artması gelecekte de artacağı garantisini vermiyor. Biz sadece yazı tura atmak yerine doğru yatırım kararları alabilmek adına verileri kullanıp şansımızı yüzde 50’nin üzerine çıkarmaya çalışıyoruz.


Fed, enflasyon ve işsizlik

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) en etkili ayaklarından biri Atlanta Fed. Bu ekibin yaptığı çalışmaya göre ticaretin yavaşlamasından dolayı ABD’nin önümüzdeki aylarda negatif büyüyeceği öngörülüyor.

Bu durum kısa vadeli korkuları daha da körüklerken aslında Trump’ın istediği oluyor. Çünkü Trump, Fed’in hızla faizleri düşürmesi için Banka’ya baskı yapacak bir zemin arıyordu. İşsizlik verileri yavaş artıyor, enflasyon yavaş gidiyor derken hisse senetlerinin düşmesi ve büyüme rakamlarının negatife dönmesi Fed’i iyice köşeye sıkıştırıyor.

ABD enflasyon verilerine baktığımızda yatay bir seyir görüyoruz. Şu anda yüzde 3 olan seviye 12 Mart’ta 2,9 seviyesine düşeceğine dair bir beklenti mevcut. Gümrük vergilerinden dolayı bir artış korkusu olsa da barınma enflasyonunun düşme eğiliminde olması enflasyonu yatayda götürüyor.


ABD işsizlik verisine baktığımızda son üç yılda hafifçe artan bir eğilim görüyoruz. Takip ettiğim globaldeki uzmanlar trendin yukarı doğru hızlanma eğiliminde olduğundan bahsediyor. Bu durum riskli piyasaları korkuturken Trump’ın Fed üzerindeki baskısını da artırıyor.



Fed’in 2025 içerisinde bir kez 25 puanlık faiz indirimi yapması beklenirken son günlerde bu beklenti üç kez 25 puanlık faiz indirimine dönmüş durumda.

Faiz indirimi Trump’ın ne işine yarayacak diye düşünebiliriz. Şu anda ABD kendi tahvillerini dünyaya satıyor. Bunları satın alanlar tekrar satış yaparken Fed’in belirlediği faiz oranında kâr elde ediyor. Bu ekstra geliri ABD ekonomisinin karşılaması gerekiyor bu nedenle ekonomi üzerinde ek bir yük oluşuyor. Trump bu nedenle hızlı bir faiz düşüş serisi bekliyor.

Ayrıca Fed’in parasal sıkılaşmayı bitirip parasal genişlemeye geçmesi veya borç tavanının artırılması Trump için ekstra bir harcama yapma gücü anlamına geliyor.


Global likidite ve Bitcoin

Üstte bahsettiğim grafik ve tablolar ABD ekonomisini merkeze alarak bir çıkarım yapmamıza yardımcı oluyor. ABD’yle diğer ülkeleri de hesaba kattığımızda global likidite verisini kullanabiliriz.

Global likiditenin önümüzdeki 13 haftada artış yönlü bir projeksiyonda ilerlediğini görüyoruz. Bitcoin de global likiditeyi dünyada en yakından takip eden varlık bu nedenle bu grafikten pozitif bir çıkarım yapabiliriz.

Japonya’ya baktığımızda orada da enflasyonda hedefin yüzde 2 olduğunu ancak mevcut enflasyonun yüzde 4 seviyesine yükseldiğini ve faizlerin ise artış eğiliminde olduğunu görüyoruz. Peki bu neden önemli? Japonya bir nevi dünyanın likidite kaynağı. Dünyada faiz nerede yüksekse bu para oraya yöneliyor ve oradaki ekstra geliri almaya çalışıyor.

Japonya’da faizlerin artması bu likiditenin Japonya’ya dönmesi anlamını taşıyor. Bu nedenle bu verinin negatif anlama geldiğini bilmeliyiz. Trump ve ekibi Japonya’ya daha fazla faiz artışı yapmamaları yönünde bir baskı kurabilir. Bu durum riskli piyasaları destekleyecek bir hamle olacaktır.


Bitcoin ve yatırımcı davranışları

Spot Bitcoin ETF giriş ve çıkışlarına baktığımızda son dönemde hafif negatif bir seyir görüyoruz. Bunun detayını anlamak için yatırımcıların risk iştahını incelemeyi değerli buluyorum.

Bitcoin’in bir sonraki hareketini belirlemek için globaldeki uzmanlar çeşitli denklemler kullanıyor. Benim kullanmayı seçtiğim Michael Howell’ın modeli yüzde 40-50 global likiditeyi ve yüzde 20-25 yatırımcı risk hevesini dikkate alıyor. ABD’li yatırımcıların çok korktuğu bu grafikte de görülüyor (turuncu). Dünyadaki yatırımcılar (siyah) ise risk almayı tercih ediyor. Kısacası ABD’de belirsizliğin ortadan kalkması Bitcoin için çok pozitif olacaktır.


Bitcoin ve altcoin’ler

Bitcoin ile spot ETF girişlerinin korelasyonuna baktığımızda eğer Bitcoin sadece ETF girişleriyle hareket etseydi şu anda 70-75 bin dolar civarında olması gerekirdi. Ancak farklı yatırımcılar, stratejik rezerv ve farklı ülkelerin Bitcoin’e dair pozitif yaklaşımı sayesinde BTC modelin üzerinde bir fiyatlama gösteriyor.

Bu grafiği ETF girişlerinin arttığı ve Bitcoin için farklı kaynaklardan da talebin artacağı şeklinde yorumlarsak modelin üzerinde bir fiyatlama sağlamaya devam edeceğini düşünebiliriz.


DXY (dolar ile beş farklı para biriminin kıyaslaması) ile Bitcoin arasındaki korelasyona baktığımızda DXY düşüş eğilimine girdikten bir süre sonra BTC’nin yükselmeye başladığını görüyoruz. Bu grafiğe göre bir hesap yaptığımızda Bitcoin’in yüzdesel olarak yeterli düşüş yaşadığını ancak zamansal olarak yükseliş için 40-60 gün arası vakit geçmesi gerektiği bilgisine ulaşıyoruz.

Altcoin’lere baktığımızda uzun süredir yüksek risk alıp yüksek kazanç bekleyen kesim haricinde kimsenin umurunda olmadığını görüyoruz. Ethereum ile global likidite arasındaki korelasyon Bitcoin’e benziyor. Dolayısıyla global likidite net bir şekilde arttığında Bitcoin’in yanı sıra Ethereum ve altcoin’lerin de canlılık göstereceğini söyleyebiliriz.

Peki Ethereum neden bir türlü yükselemiyor? Fed halen parasal sıkılaşma uyguluyor ve Ethereum geliştirme ekibi de yanlış hamleler yapıyor. Ancak global likiditenin bollaştığı dönemlerde en kötü coin bile yükselebiliyor bu nedenle asıl veri olarak global likiditeyi takip etmemiz daha önemli.


Aşağıdaki grafikte yeşil çizgi altcoin al sinyali olarak düşünülebilir. Bitcoin dominansına göre hesaplanıyor bu nedenle bir süredir diplerde geziyor. Kullanım alanı olan altcoin’lerden almak isteyenler için ideale yakın bir zamanda olduğumuzu söyleyebiliriz ama uzun süredir altcoin tutanlar için bu çok fazla anlam ifade etmeyebilir.

Ne yapmalı?

ABD’de suların durulması için biraz süre geçmesi gerektiğini az çok herkes görüyor. Trump ve ekibi gümrük vergileriyle ABD üretimini kendi topraklarına çekmeyi teşvik edip aynı zamanda büyümeyi yavaşlatarak Fed’i faiz indirimine zorluyor.

Fed’in faiz indirimleri ve parasal genişlemeye geçmesi ise global likiditeyi artıracaktır. Bir yandan ABD para basarken bir yandan da yuanın değerini dolara göre sabitlemeye çalışan Çin’in de para basması kolaylaşacaktır. ABD’nin Ukrayna ve güvenlik konusunda yalnız bıraktığı Avrupa Birliği de savunma ve yapay zekâ alanlarında kaynak yaratmak için sürekli yeni likidite programları açıklıyor.

Tüm bu gelişmeler gerçekleştiğinde beklediğimiz Bitcoin ve altcoin yükselişleri gelecektir diye düşünüyorum. Dip fiyatların geldiğini ve şu tarihten itibaren yükselişlerin başlayacağını sanırım Trump haricinde kimse söyleyemez.

Bu nedenle mevcut bilgimle bu soruya verebileceğim en iyi yanıt şu: Trump’ın yapmak istediği şeyler hayata geçtiğinde belirsizlik endeksi düşecek ve yatırımcı risk iştahı artacaktır. En öncü indikatör olarak bu veriyi takip edip ona göre yönün değiştiğini anlayabiliriz.

Puanlamalar

Gümrük vergileri: belirsizlik devam ediyor, kısa ve orta vadeli negatif.

Korku endeksi: dip seviyelere yakın, pozitif.

Fed, enflasyon, işsizlik: kısa vadeli negatif, orta ve uzun vadeli pozitif.

Global likidite: kısa ve orta vadeli pozitif.

DXY: kısa vadeli negatif, orta ve uzun vadeli pozitif.

Yatırımcı davranışları: kısa vadeli negatif, orta ve uzun vadeli pozitif.

Bu metriklere bakınca gümrük vergileri, DXY, Fed, yatırımcı davranışları kısa vadeli negatif görünüyor. Korku endeksi ve global likidite ise pozitif görünüyor.

Kısa vadede ne kadar daha düşebiliriz sorusunun cevabını bilmesem de global likiditenin artacağı doğrultuda pozisyonlarımı koruyorum. Siz de makro verileri takip ederek risk yönetimi yapabilirsiniz.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

samet ulucay

Yazar: Samet Ulucay

Trump 2.0’ın birinci ayında neler oldu neler?

Trump iktidara geleli bugün tam bir ay oluyor. Bu bir ayda önümüzdeki dört yılda dünyada ve ABD’de çok fazla değişiklik olacağını ilan eden hadiseler yaşandı. Bu yazıda bunlardan bazılarını analiz etmeye çalışacağım. Tarihi günler yaşıyoruz! Geçen dört yılda Biden ve ona sufle vermiş olan Amerikan Derin Devleti, Ukrayna’da büyük maceraya girdi, 350 milyar dolar parayı ...

Bağlantıyı kopyala