Ant Grubu’nun Halka Arzı ve Ödeme Sistemleri

önce yayınlandı

Okuma Süresi: 7 dk

Paylaş:

Çin’in dev fintek şirketi Ant Grubu’nun kasım başında yapılması ve yaklaşık 37 milyar dolarla dünyanın en büyüğü olması beklenen halka arzı, yapılmasına günler kala Şanghay ve Hong Kong borsaları tarafından durduruldu. Halka arz gerçekleşmiş olsaydı, Alibaba ve kurucusu Jack Ma’nın sahip olduğu Ant Grubu’nun piyasa değerinin 300 milyar doları geçeceği tahmin ediliyordu. Grubun en önemli gelir kaynağı, yönettiği Alipay mobil ödemeler platformu ve haziran itibariyle toplamda 17 trilyon dolarlık işlemle Visa ve Mastercard’ı geçerek dünyanın en büyüğü olmuş durumda. Bu büyüklükte bir özel sektör ödemeler şirketinin daha da büyümesinin önünün kesilmesinin, devlet/özel sektör destekli dijital paralar ile kripto paralar/ödemeler sistemi arasındaki ilişkinin geleceği açısından anlamı bu alandaki diğer küresel gelişmeler için de önemli olabilir.  

Ne olmuştu?

Ant Grubu’nun halka arzı için son onayı aldığı ekim sonunda kamuoyuna duyurulmuştu. Halka arzın yapılacağı hafta başında (2 Kasım) Jack Ma ve bazı yöneticilerin Çin Merkez Bankası ve diğer düzenleyici/denetleyici kurumlar tarafından bir görüşmeye çağrıldığı haberi gelmiş; görüşmenin içeriği açıklanmamakla birlikte, olay, grubun sıkı bir incelemeye tabi tutulacağı şeklinde yorumlanmıştı. (Bu çağrılmadan çok kısa bir süre önce de Ma bir konferansta Çin geleneksel finans sistemini eleştirmiş, regülasyonların inovasyonları yok ettiğinden bahsetmişti.) Görüşmenin hemen sonrasında bu resmi kurumlar Ant grubu gibi fintek kurumlarının özellikle mikro kredi alanındaki faaliyetlerine yeni kurallar getirdiklerini açıkladılar ve aynı hafta içinde arza 2 günden az kala borsalar bu yeni kuralların şirket üstünde yaratacağı etkileri öne sürüp halka arzı askıya aldılar. Aynı günlerde de online kredi veren kurumların artık verdikleri her kredinin en az %30’unu ticari bankalarla ortak fonlamaları gerektiğini belirten bir önerge yayınlandı. 

Halka arzın durdurulmasının Ma’nın konferansta yaptığı eleştirilere karşılık olarak bizzat Çin lideri Xi Jinping tarafından emredildiği gibi söylentiler olsa da,  sebebi sırf eleştiriye tahammülsüzlük olarak yorumlamak eksik kalabilir. İşin bu politik kısmı bir yana, asıl amacın, grubun büyümesinin, Çin’in dijital yuanla kurmaya çalıştığı yeni ekonomik/finansal sistemin hedeflerine ulaşmada istikrar bozucu bir engel olarak görülüp henüz işin başında önlem alınarak kontrol sağlamak olması daha güçlü bir ihtimal gibi duruyor. 

Özel ödeme platformları tehdit mi oluşturuyor? 

 Alipay mobil ödeme uygulamaları alanında dev bir şirket. Çin’de 2019’un son üç ayında mobil bankacılık piyasasında 8 trilyon dolarlık işlem gerçekleşmiş ve bunun %55’i Alipay, %39’u diğer ödeme platformu uygulaması WeChat Pay’e ait.  

Eylül itibariyle aylık aktif kullanıcı sayısı 700 milyonun üstünde ve uygulamaları yatırım hesabından, mikro mevduat ürünlerine, sigortadan kredi notuna kadar finansal yaşamın her noktasında kullanılıyor. Diğer tarafta da kendi merkez bankası parası dijital yuanı yaygınlaştırmak ve ekonomisini bununla kontrol etmek isteyen bir hükümet var. Bu kontrolü zorlaştıracak şirketlere karşı da merkez bankasının geleneksel bankacılığı kullanması kendi hedefleri açısından normal. 

Ekonomide artan borç yükü / krediler 

Çin hâlihazırda oldukça borçlu bir ülke ve yanı sıra zayıf bankacılık, batık krediler ve temerrüt riski problemleriyle de uğraşıyor. Alipay ise ödemeler platformundaki gücünün avantajını tüketici/işletme mikro kredilerinde de kullanıyor. Uygulaması içinde hazır bulunan Huabei sanal kredi kartıyla, ticari bankalar ve borç almak isteyenler, Jiabei ile de tüketiciler arasındaki kısa vadeli kredi işlemlerini kolayca gerçekleştiriyor. Ant grubunun kazançlarının yaklaşık %40’ı bu kredilerden geliyor. 

Yine analistlere göre kredi faizlerinin yaklaşık %30-40 kadarını kendi payına alırken üstlendiği kredi riski de bankaların üstlendiğine göre çok düşük kalmakta: halka arz izahnamesine göre haziran 2020 itibariyle bu platformda verdiği kredilerin sadece %2’si bilançosunda yer almakta; kalanı diğer finansal kurumlarda veya menkul kıymetleştirilmekte. Aynı tarih itibariyle tüketici kredileri 258 milyar dolar (Çin’deki tüm kısa vadeli tüketici kredilerinin %21’i) ve küçük işletme kredileri 400 milyar dolar. Eğer yukarıda bahsedilen önerge kabul edilirse grup artık kredileri için çok daha fazla karşılık, çok daha fazla nakit ayırmak zorunda kalacak ( Ma’nın konuşmasında kredi verme kararlarının gelecekte teminata değil dataya bağlı olması gerektiğini vurgulamasının aksine). 

Sonuçta grubun kredi hacmini büyütmesi ülkenin zaten oldukça borçlu ekonomisine daha da fazla borç yükü getirmesi ve pandemi etkisiyle nakit akışı zaten zorda olan şirketlerin temerrüde düşme ihtimalini arttırıyor olması, merkez bankasının istemeyeceği bir durum oluşturuyor. 

Mevduat problemi 

Mevduatların ticari bankalardan çok banka olmayan ödeme platformlarına gitmesi başka bir problem olarak görülüyor. Alipay dünyanın en büyük para piyasası fonlarından birine sahip (Yu’ Bao). Kullanıcılar uygulamanın getirdiği kolaylıkla bu yatırım fonuna nakit yatırıp normal banka vadeli mevduat faizinden daha fazla kazanabiliyorlar. Haziran itibariyle Alipay’in bu fonlarda yaklaşık 600 milyar dolarlık varlığı olduğu açıklanmış. 

Oysa Çin, bankacılık sisteminin mevduatlarını arttırmasını ve dolayısıyla kredi hacmini büyütmesini, kazançlı ve güçlü olup ekonomiyi canlandırmasını istiyor. Amaç, mobil ödeme hesaplarındaki paranın bankacılık sistemi dışına çıkıp fon yöneticilerine veya istenmeyen yerlere gitmemesi ve buralara kaçan nakdin bankaya geri dönmesi. Bu aşamada merkez bankası dijital yuan-fiat para çevirme işini bankalara yükleyip, birey ve işletmelerin ellerindeki nakdi tutmak için mobil bankacılık hizmetlerini kullanmalarını ve nihayetinde bunların banka mevduatına çevrilebilmesini öngörüyor. 

Merkez bankası/bankalar ve özel sektör ödeme sistemleri çekişmesi

Ant grubunun halka arzının durdurulması merkez bankası/bankacılık sistemiyle Alipay gibi  özel sektör ödeme sistemlerinin arasındaki ilişkinin gelecekteki seyrine yönelik bir işaretse bundan sonra da merkez bankasının bahsedilen ekonomik  sorunlarını dijital yuanla birlikte bankacılık yoluyla çözmeye ve kontrol etmeye devam etmesi beklenebilir. Dolayısıyla banka dışı tarafların/sistemlerin buna engel oluşturmasını istemez; diğer bir deyişle banka dışı fintek kurumlarını da bankalar gibi davranmaya itebilir.

Bu doğrultudaki politikalardan geleneksel bankacılık kesimi faydalanırken merkez bankası da dijital yuanla ekonomisini yönetme gücüne sahip olur: örneğin altta yatan varlığın mutlaka dijital yuan olması isteneceğinden bankaların finansal sistem içindeki gölge bankacılık, batık/takipteki krediler ve gayriresmi finanslama yolları gibi kronik problemleri izlemesi/çözmesi kolaylaşabilir. Veya kredilerde dijital yuanı şart koşarak ödeme şirketlerinin mikro krediler alanında işlerini zorlaştırabilir; nitekim yayınlanan önergede verilen kredilerin en az %30’unun bankalarla ortak fonlanması gerektiği söylenmişti.   

Diğer taraftan yine dijital yuan kullanımıyla banka erişimi olmayan yaklaşık 225 milyon Çinlinin temel finansal hizmetlere erişimini teknik olarak kolaylaştırabilir. Mesela ödemeler hizmeti açısından bakıldığında dijital yuan uygulamasında kullanıcılar, nakit işlem yapabilmek için Alipay’de olduğu gibi mobil uygulamaya bağlamak zorunda oldukları bir banka hesabına sahip olmak zorunda değiller.  

Sonuç olarak dijital ödemeler alanında pazar yapısının değişeceği görülüyor; devlet otoritesi de bankaları dijital yuana yönlendirerek onların Alipay gibi ödemeler operatörleriyle daha iyi rekabet etmelerinden yana gibi duruyor. Çin’de halihazırda ticari bankaların mobil uygulamaları, Alipay ve WeChat Pay gibi özel ödeme uygulamaları ve bir de yerli/milli dijital yuan uygulaması var. Bunların birbirleriyle entegrasyonunun nasıl olması gerektiğine otoriteler karar verecek; örneğin Alipay ve WeChat Pay uygulamalarının dijital yuanı bir ödeme seçeneği olarak entegre etmesine henüz izin verilmedi 

Küresel olarak yansıma?

Ödemeler hizmeti veren büyük bir fintek şirketinin halka arzının durdurulması, Çin gibi farklı dinamiklere sahip bir ülkede yapılmış olsa da sonuçta bugün ABD’den AB’ye birçok ülkede küresel finansın geleceğini şekillendirmesine artık kesin gözle bakılan dijital paralar ile ödemeler sistemlerinin nereye evrileceği konusunda çıkarımlar içerebilir. 

Çin’in sebepleri başka ülkeler için de geçerli örnek oluşturuyorsa, dijital ve ilerde bitcoin gibi kripto paralar ödeme sistemlerinde kontrol edilemeyecek konuma gelirse bu ilerde diğer merkez bankalarının da dijital para tasarımlarını, kurallarını nasıl etkiler? Libra projesinden ne kadar endişe duyulduğu ve Ma’nın dijital paraları öven konuşması hatırlanırsa AliPay gibi kurumlar endişe kaynağı mı? Konu ödeme platformları olduğuna göre bir başka dev PayPal’in bitcoini kullanıma açmış olması gibi benzer girişimler ne kadar desteklenebilir? Gelecekte herkesin istediği şekilde ödeme şansı olur mu yoksa yine bankalar aracılığıyla veya bankacılık olmasa da devletlerin dijital parası mı kullanılır? 

Sonuçta merkezi sistemleri endişelendiren konu dijital/kripto paraların kontrol etmek istedikleri para politikalarını nasıl etkileyecekleri: Eşten eşe yapılan ödemeler, krediler, mevduatlar, yatırımlar gibi finansal aktiviteler merkezi sistemlerin dışında büyürse ve bu arada büyük fintekler platformlarını kripto paralara açarsa neler olur? Örneğin BIS İnovasyon başkanı Coeure şöyle öngörmüş: “Merkez bankası dijital parası kamu tarafından ihraç edilmiş en güvenli para birimi olacaktır; ama başka seçenekler de var olacaktır. Bitcoinle ödeme yapmak istiyorsanız neden olmasın? Trader’lar ve siz kriptonun risklerini anlıyor ve üstleniyorsanız tabi. Her şey mümkün”.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

Yazar: Didem Kurunç

BlackRock Bitcoin ETF’i yarım milyon BTC’yi aştı

BlackRock’ın IBIT spot Bitcoin borsa yatırım fonu (ETF) ilk yılını doldurmadan yönetimi altındaki varlık bakımından 500 bin Bitcoin eşiğini aştı. IBIT, 2 Aralık’ta gerçekleşen giriş ile birlikte toplamda 500 bin 380 Bitcoin’e ulaşarak büyük bir dönüm noktasına ulaştı. Bu gelişme, fonun hızlı bir şekilde büyüdüğünü ve kripto dünyasında önemli bir oyuncu haline geldiğini gösteriyor. K33 ...

Bağlantıyı kopyala