Dolar, önemli dövizler karşısında yeniden yükselerek son üç ayın en yüksek seviyesine ulaşmayı başardı. Uzmanlar ABD ekonomisinin zor durumda olan Avro Bölgesi’ne karşı gösterdiği direnç ve yaklaşan başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin galip geleceğine dair artan beklentilerin bu yükselişi sürdüreceğini belirtiyor. Önümüzdeki günlerde açıklanacak istihdam ve tüketici enflasyon verilerinin bu durumu değiştirmesi beklenmiyor. Dolar endeksi DXY ise 104,573 ile zirve yaptı.
İran, İsrail’in askeri hedeflerine yönelik son saldırılarına rağmen petrol sektöründeki istikrarı sürdürdüğünü açıkladı. Küresel piyasalar önemli ekonomik veriler ve büyük şirketlerin bilançolarıyla dolu bir haftaya hazırlanırken bu durum genel gerginliği azalttı. Beklenen veriler arasında “Magnificent Seven” olarak bilinen teknoloji devlerinin (Apple, Alphabet, Microsoft, Amazon, Meta, Nvidia, Tesla) bilançoları, ABD ile Euro Bölgesi’ndeki ekonomik büyüme raporları ve aylık istihdam verileri yer alıyor.
Dolar hisse senetlerini nasıl etkiliyor?
Doların etkisi hisse senetleri üzerinde de hissediliyor. Bank J. Safra Sarasin’de hisse senedi stratejisti Wolf von Rotberg, “ABD hisse senetlerini yukarı çeken dört ana etken var: olumlu makro veriler, güçlü üçüncü çeyrek kazançları, Cumhuriyetçi seçim beklentilerinin artması ve Orta Doğu’daki gerilimin azalması” şeklinde yorum yaptı. Doların etkisiyle birlikte petrol fiyatları yüzde 6’dan fazla değer kaybederken altın da benzer bir düşüş yaşadı. İsrail, İran’daki askeri hedeflere yönelik hava saldırılarını gerçekleştirse de bu yanıt ölçülü kaldı.
İsrail şekeli 150’den fazla para birimi arasında en iyi performansı gösteren para birimi olurken Wall Street’teki hisse senedi vadeli işlemleri S&P 500’ün son yedi haftanın en büyük haftalık kaybının ardından potansiyel bir toparlanmaya işaret etti. Petrol fiyatlarındaki düşüş enerji maliyetlerini azaltırken enerji hisseleri olumsuz etkilenmeye devam etti. Boeing ise sermaye artırma planlarıyla ilgili haberlerin ardından ön piyasa işlemlerinde geriledi.
ABD tahvil piyasası son altı ayın en kötü satış dönemine girmişken Hazine Bakanlığı’nın borçlanma planları hakkında açıklama yapması bekleniyor. 10 yıllık Hazine tahvillerinin getirisi iki baz puan artarken dolar değerini korudu.
Hisse senetleri nasıl etkilendi?
Piyasa iştahı ve küresel hisse senetleri ise Avrupa’da lüks markaların önderliğinde yükseliş gösterirken büyük enerji şirketlerinin hisseleri endeksi aşağı çekti. State Street’te kıdemli stratejist olan Marija Veitmane, “Hisse senetlerine yönelik güçlü bir yatırımcı iştahı gözlemliyoruz. Şirket bilançoları pozitif seyrini sürdürürken küresel faiz oranlarının düşüş trendine girmesi heyecan yaratıyor” diye belirtti. Düşen petrol fiyatları ve Orta Doğu’daki çatışmaların istikrara kavuşması yatırımcıların güvenini artırdı.
Erken seçim Japon yenini vurdu
Bu arada Japon yeni Başbakan Shigeru Ishiba’nın erken seçim kararı sonrası dolar karşısında son üç ayın en büyük düşüşünü yaşadı. Bu durum ihracata dayalı Topix endeksine yüzde 1,8’lik bir destek sağladı.
ABD ekonomisi artan verimlilik ve ücretler ile desteklenen yatırım dalgasıyla diğer gelişmiş ülkeleri geride bırakmaya devam ediyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) büyüme tahminlerini güncelleyerek hem ABD hem de küresel ekonomik görünümü olumlu yönde revize etti. IMF ABD’nin GSYH’sinin dördüncü çeyrekte bir önceki yıla göre yüzde 2,5 oranında büyüyeceğini öngörerek bu tahmini Temmuz ayına göre yarım puan artırdı. ABD ekonomisi 2023’te yüzde 3,2 oranında büyüyerek bir çok gelişmiş ülkeyi geride bırakmayı hedefliyor.
Küresel GSYH’nin bu yıl yüzde 3,3 oranında büyümesi bekleniyor. Gelişmiş ülkelerin yüzde 1,9 büyüyeceği ABD’nin ise bu alanda lider konumda olacağı öngörülüyor. IMF 2025 yılı için ABD’nin yüzde 1,9 büyüyeceğini ve gelişmiş ülkeler için tahmin edilen yüzde 1,7’lik büyüme oranını aşacağını belirtiyor.
Çin’de büyüme beklentisi geriliyor
Çin ekonomisinin yüzde 4,5 oranında büyümesi beklenirken bu oran önceki tahminlere göre hafif bir düşüş gösteriyor. Büyümenin geçen yılki yüzde 5,4’lük büyümenin ardından 2025’te yüzde 4,7’ye gerilemesi bekleniyor. Avro Bölgesi geçen yılki yüzde 0,2’lik düşük büyüme oranının ardından bu yıl yüzde 1,2 gelecek yıl ise yüzde 1,3 büyüme öngörüyor.
Özellikle konut dışı sektörlerdeki yatırım akışı ABD’de enflasyona göre ayarlanmış ücretlerin yükselmesine katkıda bulundu. Reel ücretler verimlilik arttıkça şirketlerin çalışanlarına sağladığı ödüllerle artış göstermekte. Son yıllarda ABD’ye yönelen yatırımcı parası yeşil enerji ve altyapıya yönelik önemli yasama paketleriyle desteklendi. Güçlü yerli enerji kaynakları ABD’li şirketleri küresel enerji şoklarından ve arz sıkıntılarından korudu.
Ekonomistler ABD’deki yatırım patlamasının uzun vadeli büyüme için kritik bir unsur olan çalışılan saat başına çıktı olarak tanımlanan verimliliği teşvik ettiğini vurguluyor. IMF ABD’de yıllık büyümenin yüzde 4,5 ile gelişmiş ülkelerdeki ortalamanın üç katına çıkacağını tahmin ediyor. 2016’dan 2025’e kadar ABD’deki yatırım büyümesinin gelişmiş ülkelerdeki yüzde 2,3 oranına kıyasla yıllık ortalama yüzde 3,3 olacağı öngörülmekte.