Bir Fed yetkilisi faiz oranlarının düşürülme hızının zamanla yavaşlatılması gerekebileceğini ifade etse de bu adımın ne zaman atılacağının henüz net olmadığını vurguladı.
Boston Fed Başkanı Susan Collins Perşembe günü yaptığı bir açıklamada Aralık ayında bir faiz indiriminin mümkün olduğunu ancak kesinleşmiş bir karar olmadığını belirtti:
“Aralık ayına kadar daha fazla veri göreceğiz ve bu bilgiler ışığında en mantıklı yolu belirlememiz gerekecek.”
Fed’in bir sonraki toplantısı 18 Aralık akşamı açıklanacak. Bu toplantıdan önce Kasım ayı enflasyon ve istihdam verileri yetkililerin elinde olacak. Fed Başkanı Jerome Powell, Ekim ayına ait enflasyon verilerinin beklentilerin biraz üzerinde geldiğini dile getirmişti.
“Yeni bir fiyat baskısı işareti görmüyorum”
Collins, ekonomik faaliyetlerdeki yeni gelişmelerin enflasyonu yükselttiğine dair bir kanıt görmediğini söyledi ve Powell’ın geçen hafta ifade ettiği görüşlere paralel bir duruş sergiledi. Her iki yetkili de enflasyonun son dönemdeki kalıcılığını, geçmişte yaşanan fiyat artışlarının bir uzantısı olarak değerlendirdi. Özellikle otomobil fiyatlarındaki önceki artışların, yükselen araç sigortası maliyetleriyle ilişkilendirilmesi gerektiğine dikkat çektiler.
Collins, “Yeni fiyat baskılarının ortaya çıktığını gösteren herhangi bir işaret göremiyorum” diyerek, son dönemdeki enflasyon artışlarının geçmişteki şokların kalıcı etkileriyle açıklanabileceğini ifade etti.
Fed, işgücü piyasasındaki yavaşlama sinyalleri doğrultusunda, Eylül ayında yarım puanlık bir faiz indirimiyle faiz oranlarını düşürmeye başlamıştı. Son toplantılarında ise gösterge faiz oranı çeyrek puanlık bir düşüşle yüzde 4,5 ila yüzde 4,75 aralığına çekildi.
Gelecek yıl Fed’in faiz politikalarını belirleyen komitede oy hakkına sahip olacak olan Collins, son iki faiz indirimini desteklediğini belirtti.
“Daha temkinli ve kademeli bir yaklaşım benimseyeceğimiz bir noktaya ulaşmak üzereyiz” diyen Collins, faiz oranlarının ekonomik aktiviteyi ne hızlandıran ne de yavaşlatan “nötr” bir seviyeye indirilmesinin uygun olacağını düşündüğünü söyledi. Ancak mevcut durumda faiz politikalarının hâlâ sınırlayıcı olduğunu da sözlerine ekledi.
“Yeni fiyat baskılarına dair herhangi bir kanıt bulunmazken ve geçmişteki etkiler zamanla ortadan kalkıyorken, sınırlayıcı politikaların sürdürülmesi için bir gerekçe göremiyorum.”