Film Endüstrisinin Geleceği ve Web3

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 4 dk

Paylaş:

Web3 olarak bahsi geçen internet devrimini ortaya çıkarabilecek en önemli unsurlardan biri farklı endüstrilerin bir şekilde bu sürece dahil olması. Web1 aşamasında bunu internet sitelerinin hayata geçmesiyle, Web2 aşamasında ise sosyal ağlarda konumlanma ile gördük.

Peki aynı filmi Web3’te nasıl izleyeceğiz?  Film ne zaman yayınlanacak ve oyuncuları kimler olacak? Bu soruların kesin bir cevabı yok. Sadece şunu biliyoruz. Kim buradaki potansiyeli daha önce farkeder ve gelenekselleşen internet girişimi metodlarını Web3 parametreleriyle birleştirerek uygularsa o öncü olacak.

Sinema endüstrisinden örnek verelim. Sinema endüstrisi ilk etapta interneti bir tür rakip olarak görerek mücadele etti. Korsan yayınlar doğal olarak gündemindeydi. Fakat Netflix, Exxen tarzı platformlar ile kaostan düzen doğmaya başladı. Hem sinema endüstrisi hem de internet endüstrisinin kazan-kazan yapabildiği senaryolar doğdu. Öyle ki filmleri yüksek gişe yapan Cem Yılmaz gibi isimler projelerin bu platformlarda yer vermeye başladı. Bu durum aslında düşecek domino taşlarının ilki. 

Sinema endüstrisinden internet endüstrisine kayışta Web2 teknolojilerinin potansiyeli son derece düşük. Sadece web sitesinden alınan bir üyelik karşılığında yapılan ödemenin bir kısmının film yapımcısına aktarılması söz konusu. Web3 teknolojilerinde ise bu konu boyut değiştirerek yoluna devam edecek. 

Neler olacağına gelin kısaca bakalım. 

Çok değil bundan 20 gün önce Decrypt isimli internet sitesi Stephen Graves tarafından kaleme alınan “Web3 Film Endüstrisinde Nasıl Devrim Yaratıyor?” isimli bir yazıya yer verdi.  Graves, yazıda Web3’ün, finansmandan dağıtıma kadar film prodüksiyonunun her aşamasını sarsmaya hazırlandığına ve sektörle ilgili uzun süredir devam eden sorunları çözmek için Web3’ü kullanmaya başlayan film yapımcıları olduğuna değindi.[1]

Şimdi bu yazıdan da ilham alarak film endüstrisinin hangi alanlarda nasıl değişiklikler yapabileceğine yeniden bakalım.

Finansman ve Üretim

Web3’ün ana unsurlarından biri olan akıllı kontratları anlatırken insanların fikirlerinin finansmanın bu yolla yapılabileceğini belirtiyoruz. İşte bu durum sinema fimlerinin finansmanında fon toplama kısmında da kullanılabilir. Hatta belli bir miktar fon gönderen kişi bir POAP kazanarak o filmi erkenden izleme hakkına erişebilir. Çünkü sitelerde Google ile oturum aç kısmı gibi cüzdan ile oturum açıp POAP doğrulamasıyla istenen medya öğesi(örneğin film) gösterilebiliyor.

“The Dead of Winter” adlı kısa film ( https://www.stephengraves.co.uk/the-dead-of-winter)  bu şekilde bir fon desteği alarak, bu yıl içinde prodüksiyona girmeye hazırlanıyor. Tabi bu durumun getirileri ve götürüleri var. Nefret söylemine dair bir film de hızlı bir şekilde fon desteği bulabilir, aynı şekilde sosyal sorumluluk temalı bir film de fon bulabilir.

Senaryonun Şekillenmesi

Bu kısımda da aslında Web3 teknolojileri kullanılabiliyor. Decentralized Pictures (https://decentralized.pictures/ ) isimli platform DAO topluluğu üyelerinden şunu istiyor. Havuzda bulunan filmlerden hangi film fon alması gerektiğine inanıyorsanız ona oy verin. 

Bu modele göre seçilen film ticari bir başarı elde ederse, filmin kârının bir kısmı gelecekteki projeleri finanse etmek için DAO’ya geri dönüyor. Tabi bu da akıllı kontratla şeffaf bir şekilde oluyor. Yapımcı Roman Coppola ve Francis Ford Coppola’nın yapım şirketi American Zoetrope’un üyeleri tarafından kurulan film, “Ocean’s Eleven”ın yönetmeni Steven Soderbergh’den şimdiden 300.000 dolarlık bir hibe almış durumda.

Web3 Dağıtımı

İşin dağıtım kısmına geldiğimizde Web3 teknolojileri bu fimlere farklı anlamlar yükleyerek oyuna giriyor. Peki nasıl ? İlk olarak bu filmin kopyasını bir NFT olarak yani nadir dijital varlık olarak tanımlıyor. Bu NFT’yi sadece belli cüzdanların görüntüleyebileceği veya tamamını belli cüzdanların görüntüleyebileceği hale getiriyor. Burada bir çok senaryo kullanılabilir, çözünürlük farkı vs. Ardından bu kopyayı bir akıllı kontrat ile dağıtıma sunarak filmin ödeme planında kime ne kadar gelir ayrıldıysa bunun şeffaf, anlık ve dürüst bir şekilde yapılmasını sağlıyor.  Anthony Hopkins’in oynadığı “Zero Contact” ve salgın temalı gerilim filmi “Lockdown” da dahil olmak üzere bazı filmler NFT olarak satıldı. Kevin Smith isimli yönetmenin korku filmi “Killroy Was Here”ı, içeriğin yalnızca sahibi tarafından görüntülenebileceği bir dizi yeni şifreli NFT olarak yayınlamaya hazırlanıyor. Smith’in NFT’leri ayrıca, Bored Ape Yacht Club gibi NFT koleksiyonlarının da takip ettiği bir model olan NFT sahibine bazı haklar veriyor. 

Burada bir duralım. Şunu görmüş olduk, Bored Ape gibi bazı klüplerin NFT’lerini bulundurmak bir topluluğun parçası olmayı ve bunun karşılığında bazı markalardan, şirketlerden ayrıcalıklar tanımayı doğuruyor. Bu belki neden NFT’nin sağ tıklayıp kaydedilen resimden farklı olduğunu gösterecektir. Bunun etkisinin dalga dalga nasıl yayılacağını, bir girdap gibi tüm markaları içine çekebileceğini tahmin etmek de çok zor değil.

Burada bahsi geçen açılar bizim sadece mevcut durumda gördüğümüz perspektifler. Gün geçtikçe Web3 teknolojilerinin nasıl film endüstrisini sardığını göreceğiz. Buradan geri dönüş yok. Denklemi okuyup konumlanmamız durumunda Türk film endüstrisi de çok büyük avantajlar elde edecek.

[1] https://decrypt.co/100215/how-web3-is-revolutionizing-the-film-industry

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

bugraayan

Yazar: Buğra Ayan

ABD gündemi 2025’te Bitcoin’e çelme takabilir

Kripto paralar oldukça hareketli bir yılı geride bırakıyor. 2024’te Bitcoin ETF’lerinin listelenmesiyle başlayan ana hikaye, memecoin’lere artan ilgi ve ABD seçim gündemiyle yükseliş getirdi. Piyasanın en büyük kripto parası yıl başından günümüzde yüzde 120’den fazla değer kazandı ve tarihinde ilk kez 100 bin doları geçti. Önümüzdeki yıl da kripto paralar için bir çok önemli gelişmeye ...

Bağlantıyı kopyala