İyileştirmeli mi Yoksa Yıkıp Yeniden mi Yapmalı?

önce yayınlandı

Okuma Süresi: 3 dk

Paylaş:

Bir tarafta Bitcoin ruhuyla parasal sistemi çağın ihtiyaçlarına göre tamamen baştan inşa etme arzusu, diğer tarafta ise geleneksel finans oyuncularının sistemsel sorunları iyileştirerek aynen devam etme iradesi. 

Dünyanın içinde bulunduğu bu değişim, dönüşüm ve hatta yıkım konjonktüründe, bu süreçleri açıklamak için çokça kullanılan (ve zaman zaman da birbirine karıştırılan) 2 İngilizce sözcük var; innovation ve disruption. (Ülkemizdeki teknoloji kültürünün oturmamışlığından olsa gerek) Türkçemizde çok da uygun karşılıklarla yer almayan bu iki kavramdan ilkini “bir sistemi değişen ihtiyaçlara karşı temel işleyişi bozmadan yenilikçi biçimde iyileştirmek”, ikincisini ise “mevcut sistemi komple çöpe atıp işleyişi tamamen değişimin gereğine uygun olarak sıfırdan tasarlayıp geliştirmek” olarak tanımlayabiliriz. 

21. yüzyılda dijitalleşme ihtiyacı kaçınılmaz hale gelen hemen her sektörün er ya da geç yüzleşmek zorunda kalacağı bu sorunsal son dönemde parasal sistem bağlamında da tartışılmaya başlandı. 

Bitcoin’in ortaya çıktığı 2008 yılında bugüne kadar meydana gelen gelişmeler, parasal sistemin yerine sıfırdan geliştirilen ve mevcut sisteme göre kullanıcıların finansal mahremiyetine öncelik veren, daha şeffaf, aracısız ve hızlı biçimde işleyen kriptopara ekosistemi ilk aşamada, özellikle Bitcoin üzerinden yeni bir dijital varlık sınıfı olarak rüştünü ispatlama uğraşına girdi ve nispeten başarı kazandı. Halihazırda deneysel olarak değerlendirebileceğimiz çok sayıda kriptopara çalışması ise, bankacılık sisteminin takas, emanet, saklama ve para/varlık transfer gibi finansal süreçler ile merkez bankalarının da bilanço sıkılaştırma/genişletme, esnek para arzı gibi finansal araçları dijitalleştirerek daha hakkaniyetli algoritmalar üzerinden aracıları ortadan kaldırarak merkezsizleştirmekte.  

Durumu geç de olsa fark eden parasal sistem oyuncuları ise son dönemde başta Merkez Bankalarının kendi Dijital Paraları (CBDC) gibi çözümler olmak üzere oyunu mevcut işleyişi bozmadan ama kriptoparaların getirdikleri yeniliklerle rekabet edecek sistemsel iyileştirmeler üzerinden yanıt vermek niyetindeler. Çin’den başlayan CBDC rüzgarının IMF, Dünya Bankası üzerinden neredeyse tüm Asya ve Avrupa Merkez Bankalarını kapsadığı ve nihayet ABD Merkez Bankası FED’i bile harekete geçirdiğini her geçen gün duyuyoruz.  Bu bağlamda bankalar ve merkez bankaları bir yandan küresel finans ve ekonomiyi şu anda içinde bulunduğu durumdan çıkartacak akışkanlığı, dijital inovasyonlar sayesinde yakalamayı umut ederlerken, öte yandan bu inovatif iyileştirmelerin kısa kaldığı noktalarda Bitcoin ve kriptoparalara karşı öne süreceği “dolandırıcılık, saadet zinciri”, vb. olumsuz propagandayı arttıracak ve hatta işi yasaklamalara kadar götürebilecekler gibi görünüyor. 

Peki böylesi bir yaklaşımla rekabette üstünlük sağlanabilir mi? Geleneksel finans oyuncularının bu soruya olumlu yanıt verebilmeleri için gerek  kriptopara çalışmalarının, gerekse para ve birey/toplum ilişkisinin bugün geldiği noktaya bakarak şöyle birkaç sorunun sağlıklı yanıtlarını bulmaları şart. 

  • Dijital Paralar vatandaşların günlük hayatlarına nasıl bir değer katacak? Alış-veriş ve ödemelerde hız veya fiyat avantajı sağlayacak mı?
  • Dijital paralar ticaret erbabına ve şirketlere ne katacak? Nasıl bir ekosistem kurulacak? Bu ekosisteme katılım nasıl olacak?
  • Devletler, dijital paralar üzerinden vatandaşların cüzdanlarında ne kadar para olduğunu anlık olarak izleyecek mi? Bu izlemeler nasıl yapılacak? İzleyenler arasında kötü niyetli kişiler varsa bunlara karşı bireyler, şirketler nasıl korunacak
  • Dijital Para sistemi kimler tarafından nasıl yönetilecek ve denetlenecek? Parasal dolaşım miktarının artırılması veya azaltılmasına nasıl bir mekanizma üzerinden karar verilecek?

İşte Merkez Bankası ve finans oyuncularının yola çıkmadan önce bu vb. sorulara bulacakları yanıtlar, CBDC temelli mevcut sistem iyileştirmelerinin yeterli olup olmayacağını göstereceği gibi, yetersiz kalması durumunda alternatif olarak neler yapılması gerektiği konusunda da fikir verebilir. 

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

ismailhakkipolat

Yazar: İsmail Hakkı Polat

Bankacılık devinden Trump tahmini: Solana, Ether ve Bitcoin

Bankacılık devi Standard Chartered, ABD başkanlık seçimlerini Donald Trump’ın kazanması halinde Solana, Ether ve Bitcoin’in boğa koşusu gerçekleştireceğini öngördü. Banka, Solana’nın diğer varlıklara göre daha iyi bir performans sergileyeceğini ileri sürdü. Standard Chartered’a göre, Trump’ın kazanması halinde SOL fiyatı ortalama beş katı artış gösterecek. İngiliz bankası, seçimin kazananı kim olursa olsun BTC’nin 2025’in sonuna kadar ...

Bağlantıyı kopyala