JPMorgan analistleri, artan jeopolitik gerginliklerin ve Kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin yatırımcıları güvenli varlıklara yönlendirdiğini belirtti. Analistlerden oluşan ekip, Perşembe günü yayınladıkları raporda, bu durumun hem altın hem de Bitcoin için olumlu bir etki yaratabileceğini ifade etti.
Analistler, altının son jeopolitik gelişmelere başlangıçta sakin bir tepki gösterdiğini, ancak son çeyrekte fiyatının önemli bir artışla 26 Eylül’de 2 bin dolar seviyelerine yaklaştığını vurguladılar. Altın fiyatlarındaki bu yükseliş, dolardaki yüzde 4-5’lik gerileme ve ABD Hazine getirilerindeki 50-80 baz puanlık önemli düşüşten kaynaklandı.
Raporda, “riskten kaçınma hamlelerinin”, 2022 yılından beri artan jeopolitik belirsizlikler, süregelen enflasyon korkuları, büyük ülkelerdeki bütçe açıkları ve bazı gelişmekte olan piyasalarda itibari paralara olan güvenin azalması gibi çeşitli etkenlerin bir araya gelmesinden doğduğu ifade edildi.
Bitcoin, altını takip edecek mi?
CryptoQuant tarafından X’te paylaşılan bir yazıda, düşük ABD Hazine getirilerinin altın fiyatlarını artırma eğiliminde olduğu belirtilerek benzer görüşler dile getirildi. Paylaşımda, “2008 yılında, 13 haftalık Hazine Bonosu getirileri düşerken, altın fiyatları 590 dolardan 2011’de ons başına bin 900 dolara yükseldi” ifadesi yer aldı. Şimdi de benzer bir durumun yaşandığı ve altının 2 bin dolardan yaklaşık 2 bin 700 dolara tırmandığı kaydedildi. CryptoQuant’a göre, “dijital altın” olarak adlandırılan Bitcoin de bu eğilimi takip edebilir.
Ancak CryptoQuant analisti J.A. Maartuun, mevcut koşullarda altının bu durumdan kazançlı çıktığını, Bitcoin’in ise henüz aynı başarıyı gösteremediğini belirtti. Bu durum, altın ve Bitcoin arasında bir negatif korelasyonun oluşmasına yol açtı.