Kitle Değil Bilinçli Topluluklar Çağı

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 5 dk

Paylaş:

Bitcoin Cash’te (BCH) gerçekleşen ödül yaralanmasının ardından madenciler bu kripto parayı adeta terk etti. BCH ağında o kadar az işlem gücü (hashrate) kaldı ki sisteme %51 saldırısı yapıp büyük zarar vermenin saatlik maliyeti 7000-10000 dolarlar seviyesine indi.

Bu açıkça BCH projesinin, harcanan milyarlarca dolara rağmen Bitcoin’i yıkma girişiminde başarısız olduğunu gösteriyor.

Hiç şüphesiz BCH’yi savunanlar daha iyi bir teknoloji getirmeye çalıştıklarını ve dolayısıyla başarılı olacaklarını düşündüler. Oysa belki birçoğunun iyi niyetlerine rağmen son dönemde dünyada yaşanan çok önemli bir değişimi ıskaladıkları için başarıyı yakalayamadılar. Bu değişimin adı “kitle toplumunun sonu”dur. Nedir bu değişim gelin birlikte bakalım:

Para ekonomisi Son 300 yıldır dünyayı idare ediyordu. Ancak özellikle ilk doğduğu yerlerde yani özellikle Avrupa, Amerika ve Japonya’da artık yaşlandı.

Yaşlandıkça paranın niteliğini bozdu ve toplumu kredilere boğan bir finansallaşma sürecine girdi. Bu krediler seli zaten gerileyen etkin üretimi yani gerçek ekonomiyi iyice geri plana itti. Üretim gitgide Asya-Pasifik havzasındaki ucuz emek cennetlerine kaydı.

Para ekonomisi ilk ortaya çıktığında üretim araçları çok küçüktü ve adeta her eve dağılmıştı. Örneğin 300 yıl önce hemen her evde dokuma tezgahları vardı. Ancak bizim bugün kapitalizim dediğimiz bu para ve sanayi ekonomisi hem üretim araçlarını geliştirip büyüttü hem de onları fabrika denilen merkezlerde topladı. Böylece tüm para ekonomisi merkezi ve bürokratik bir şekle girdi.

Fabrika düzeni merkezileşmenin yanında kitleselleşmeyi de getirdi. Eskiden üretim araçları her yerde olduğu için işgücü de her yere dağılmıştı. Oysa fabrikada üretim merkezileşince işçiler de kitleler halinde fabrikalarda toplanmaya başladı.

Böylece merkeziyetçi, bürokratik ve kitlesel bir toplum doğdu. Burada her şeyin merkezi vardı: Eğitim merkezi yani okullar, sağlık merkezleri, polis merkezleri, askeri merkezler, operasyon merkezleri, hükümet merkezleri ve tabii merkez bankaları. Tüm bu merkezler kitlesel çalışıyordu. Parayı ekonomisinden önce öğrenciler öğretmenlerin ayağına giderdi. Doktorlar da hastaların ayağına. Ama fabrika modeli toplumun her alanında uygulandı. Öğrenciler ve öğretmenler okullara toplandı, doktorlar ve hastalar da hastanelere vs vs. Zamanla kitle ulaşımı, kitlesel medya organları, siyasette kitle partileri, kitleleri peşinden sürükleyen önderler ve nihayetinde kitle imha silahları doğdu.

Oysa 1960’ların başından itibaren bilgisayarların gelişmesi ile hayatımıza girmeye başlayan bilgi ekonomisi bambaşka bir toplum yapısını getirdi. Bilgi ekonomisinde üretim dijital olanaklar sayesinde gitgide merkezi fabrika ya da ofis düzeninden home-office ya da esnek ofis veya esnek çalışma ve üretim modellerine kayıyor. Bireysel çalışmanın yaygınlaştığına, bürokrasisi çok daha azaltılmış daha küçük kadrolarla çalışan ama çok daha fazla katma değer üreten firmaların başarılı olduğuna tanık oluyoruz.

İşte üretimin merkezilikten çıkması, fabrika düzeninde kitle ulaşımına, kitle pazarlamasına ve kitle medyasına dayalı modellerin yavaş yavaş çökmesine neden oluyor.

Böylece kitle toplumu da ölüyor. Aslına bakarsanız bu çok kötü bir şey de değil. Çünkü kitleler çocuk gibidirler. içgüdülerine hitap eden çok temel faktörlerle kolayca kandırılırlar. Örneğin cinsellik, heyecan, tutku, aşırı akıl dışı milliyetçilik ya da dini hezeyanlar vs vs kullanarak kitleleri yönlendirmek çok kolaydır. İnsan tek başına iken etkilenmeyeceği bu tip duygulardan kitle içine girdiğinde çok daha kolay bir şekilde etkilenir. kitle içinde insan aklını bir kenara bırakır ve duygulara hezeyanlara kapılır. Bu nedenle özellikle son yüzyılımızda kitleleri peşine takan lider figürü çok ön plana çıkmıştı.

Oysa üretim biçiminin değişmesi ile artık insan toplulukları kitlesellikten çıkıyor ve belirli amaç ya da ilgi alanları etrafında toplanan çok daha bilinçli topluluklar yani ‘community’lere dönüşüyor.

Kripto para dünyasında en güçlü ‘topluluk’ yani ‘community’ Bitcoin topluluğudur. Bu topluluk küresel para düzenini dünyada hiç kimsenin yapmadığı şekilde ve derinlikte eleştirel bir şekilde ele alıyor. Kitle medyası, kitlesel finans çözümleri sunan mevcut bankacılık sistemi, merkez bankaları vb çok güçlü merkezi ve kitlesel yapılar bile bu topluluğu kandıramıyor.

Elbette hala çok eksikleri var. Ama topluluk bu eksikleri de (örneğin merkezileşme eğilimleri ya da tether sorunu vb gibi) çok ciddi bir şekilde sorgulayarak ele alıyor.

Bitcoin topluluğu Bitcoin yazılımında bir değişiklik önerildiğinde de bunu en ince ayrıntısına kadar ele alıyor değerlendiriyor. Burada tek bir lider ya da merkezi yönetim anlayışına yer yok. O tek liderin serveti ile projeyi yönetmesi gibi bir durum söz konusu değil.

Oysa Bitcoin Cash (BCH) herşeyden önce önerdiği teknik yeniliğin bir hard fork yapmayı gerektirecek kadar hayati olduğuna hiçbir zaman Bitcoin topluluğunu ikna edemedi. Daha da önemlisi BCH Proje başlamadan önce adeta bir kitle liderine dönüşen Roger Ver’e ve O ve arkadaşlarının kişisel servetlerine dayandı. Ver kitle pazarlaması teknikleri kullanarak ve milyarlarca dolar harcayarak; büyük bir kitle olarak gördüğü Bitcoin topluluğunu etkilemeye kalkıştı. Hatta kitlelerin en çok etkileneceği duyguya da başvurdu: Korku. Bitcoin topluluğunu defalarca sözle ve fiili operasyonlarla mahvetmek ve yok etmekle tehdit etti.

Ama yukarıda anlattığım temel dönüşümleri göremediği için başarısız olması da kaçınılmazdı. Roger Ver ve arkadaşlarına 2020 Yeni Ekonomi ve Büyük Finansal Tufan kitaplarımı okumalarını tavsiye ederim. Bu dönüşümleri orada ayrıntılarıyla anlatmıştım. Üstelik dil öğrenmelerine de gerek yok. Büyük Finansal Tufan’ı aslen İngilizce yazmıştım: The Great Financial Flood…

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

erkanoz

Yazar: Erkan Öz

Memecoin’ler Bitcoin ve S&P 500’ü geride bıraktı

Memecoin’ler 2024 yılında dikkat çekici bir yükseliş sergiledi. 19 farklı tokenin değerini birleştiren Artemis endeksi, meme token’ların S&P 500 ve Bitcoin’den (BTC) daha büyük getiriler sağladığını ortaya koydu. Şubat ayından itibaren meme token endeksi sürekli olarak Bitcoin’i geride bıraktı. Daha zayıf piyasa koşullarında bile liderliğini koruyan memecoinler yıl boyunca yüzde 183 oranında bir kazanç sağladı. ...

Bağlantıyı kopyala