Lens: Web3 ile Gelen Yeni Sosyal Medya

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 6 dk

Paylaş:

Bu yazımızda Aave tarafından sunulan Lens protokolü üzerinden merkeziyetsiz sosyal medya ve dijital kimlik konularına göz atacağız.

Merkeziyetsiz finans dünyasının ağır toplarından Aave, geçtiğimiz haftalarda yaptığı bir açıklama ile Lens protokolünün taslağını bizlerle paylaştı. Gelin önce Lens protokolü nedir, ne yapar ona bakalım:

Lens Protokolü Nedir, Ne Yapar?

Lens, Polygon blokzinciri üzerine kurulu bir Web3 sosyal ilişki ağı (İngilizce’de ‘sosyal grafik’ olarak tanımlanıyor). Bu sosyal ilişki ağının Facebook ya da Twitter gibi mevcut sosyal medya araçlarından en önemli farkı, içerik yaratanların oluşturdukları içeriğe ve bu içeriğe ait tüm bağlantılara tam anlamıyla sahip olmaları. Sistemi bir parça daha tanıyalım, sonra bu konuya tekrar döneceğiz.

lens web3 ile gelen yeni sosyal medya 2
Image by Gerd Altmann from Pixabay

Lens protokolü merkeziyetsiz sosyal medya konusunda bir altyapı protokolü olmayı amaçlıyor. Şu an için tasarlanan yapıyı Aave’nin hazırladığı tanıtım dokümanından öğreniyoruz. Buyurun detaylarına:

Sistem nasıl çalışıyor?

Sistemin çalışması aslına bakarsanız Twitter’ı çağrıştıyor. Web 2.0 dünyasının en yaygın ve etkili sosyal medya platformunun verdiği hizmetlerin üzerine bir de Web3 dünyasının getirdiği yenilikler eklenmiş gibi görünüyor. Gelin tek tek bu özellikleri ve yenilikleri inceleyelim:

0
Lens protokol tanıtımı. Kaynak: Lens Protocol

Lens sisteminde ‘kripto cüzdan’ ve ‘profil’ denen iki kavram bulunmakta. Kaba hatları ile kripto cüzdanı ‘kullanıcı,’ profili ise ‘içerik üreten’ olarak tanımlamak mümkün. Önce kripto cüzdandan bahsedelim:

Kripto cüzdan DeFi’den aşina olduğumuz, blokzincire ulaşmak için kullanılan özel anahtarların saklandığı cüzdanın aynısı. Cüzdanın iki temel işlevi var. Birincisi, başkalarının oluşturduğu içerikleri takip edebilmek, ikincisi ise Lens protokol üzerinde ‘profil’ yaratabilmek.

Peki profil ne işe yarıyor? Esas olarak içerik üretme adına Twitter’dan aşina olduğunuz tüm işlemleri gerçekleştirmeye. Profil sahibi, içerik üretebiliyor (tweet atmak ya da post yazmak gibi), diğer içeriklere yorum yapabiliyor ya da başkalarının oluşturduğu içerikleri olduğu gibi paylaşabiliyor (yani retweet edebiliyor ki burada buna ayna – mirror- deniyor).

Twitter’dan aşina olduğumuz bu özelliklerin üzerine Web3’ün getirdiği iki önemli yeniliği ekliyor Lens: Birincisi, bu bahsettiğimiz profilin esasında bir NFT olması. Bu profil NFTsi, profil tarafından yaratılan tüm içeriğin (yani yazılar, başka yazılara yorumlar ya da retweet’ler) sahibi. Kripto cüzdanın sahibi bu NFT’nin de sahibi oluyor. Cüzdanında birden fazla profil (yani NFT) bulundurabiliyor ve dilerse bu profili bir başkasına devredebiliyor.

İkincisi ise takipçilere verilen ‘takip NFTsi’. Herhangi bir kullanıcı bir profili takip etmek isterse bunu profil tarafından verilen NFT ile yapabiliyor. Profil sahibi bu takip NFT’leri için belli kurallar koyabiliyor; örneğin içerik başına belli bir ücret ödemek gibi.
Hemen belirtelim Lens protokolü konusundaki yukarıdaki bilgileri protokol sitesinde bulabilirsiniz.

Neden önemli?

Lens protokolün önemi ne peki? Kullanıcılar ve platformlar için birkaç fayda saymak şimdiden mümkün:

Kullanıcı açısından içeriğe tam anlamıyla sahip olmanın getirdiği avantajlar
Protokolün getireceği en önemli faydanın, Web3’ün temel değer önerisi olan ‘gücü kullanıcıya vermek’ olduğunu söyleyebiliriz. Yukarıda da bahsettik, Lens sayesinde içerik yaratıcılar ürettikleri içeriğe ve bağlantılarına tam anlamıyla sahip oluyorlar.

‘Bağlantıya tam anlamıyla sahip olmak’ ne demek? Bunu kripto cüzdan sahipleri aslında gayet iyi biliyor. Kriptoparaların en önemli özelliklerinden biri, kişinin varlığına tam olarak sahip olabilmesi. Yani? Cüzdanınızda tuttuğunuz paraya sadece ve sadece sizin ulaşabiliyor olmanız. Başka? Sizden paranızı ya da bilgilerinizi isteyen kurumlara, sizin belirlediğiniz kurallar ile ulaşım hakkı vermeniz (yani bu varlıkları ne zaman, ne için, ne kadarını ve hangi süre kullanabileceklerine sizin karar vermeniz).

İşte Web3 sayesinde sosyal ağlar için de benzer bir durum söz konusu olacak. Şu anda Web2 olarak adlandırılan Facebook ya da Twitter üzerinde paylaştığınız herhangi bir içerik aslında size ait değil. Hepsinin tek sahibi platform. Eğer sahibi siz olsaydınız, yarattığınız içerikleri alıp başka bir platforma götürebilirdiniz. Keza sahip olduğunuz onlarca yüzlerce takipçi de aynı şekilde size ait değil. İnanmıyorsanız, koskoca ABD eski başkanı Donald Trump’a sorun. Pardon soramazsınız, zira 89 milyon takipçisi olan hesap Ocak 2021’de bir anda kapatıldı. Web2 şirketlerinin böyle bir gücü var işte.

lens web3 ile gelen yeni sosyal medya 3
Donald Trump’un Twitter sayfasına girenler bununla karşılaşıyorlar. Kaynak: Twitter

Kullanıcıların profiller üzerinden maddi kazanç elde etmeleri de mümkün. Yukarıda bahsettiğimiz üretilen içeriği görebilmek için takipçilerden ücret talep etme bir opsiyon (ama bunun takipçi sayısını kısıtlayacağını öngörmek kahinlik sayılmaz).

Bunun yanında takip NFT’lerinin 1’den başlayan numaraları olacak. Kimi ünlüleri takip etmek isteyenlerin ön sıradan yer kapmak için ciddi ücretler ödeyeceğini şimdiden söyleyebiliriz.

Takip NFT’leri ile ilgili bir başka ilginç nokta ise, bu NFT’lerin oy kullanma hakkı olması. Bu sayede, örneğin herhangi bir profili takip eden NFT’ler kendi aralarında DAO (merkeziyetsiz otonom organizasyon) kurarak çeşitli projeler gerçekleştirmeye çalışabilirler.

Öte yandan, profillerin birer NFT olarak alınıp satılmasının da içerik sağlayıcılara ciddi maddi gelir sağlaması olası.

Aave için önemi?

Aave bir borç alma-verme platformu. Neden Lens protokol gibi bir hizmeti geliştirmek için çaba sarfediyor? Geliştiricinin bu kadar kıt olduğu şu günlerde bu alana kaynak ayırmasının nedeni ne? Kendilerine sorsanız Web3’e katkı yapmak gibi ulu sebepler söyleyecekler ama bu girişimin altında başka nedenler de var gibi.

Bunların en önemlisi, profiller ve bunlara sahip kullanıcılar hakkında daha detaylı bilgiye sahip olmak ve bunu bir nevi reputasyon puanı gibi kullanmak olabilir. Şu anda kredi platformları yaklaşık %150 teminat/kredi oranı ile çalışıyorlar. Yani her 100 dolar kredi için 150 dolarlık teminat yatırıyorsunuz. Bunun temel nedeni, teminatın ETH gibi değişken para cinsinden olması ama bir diğer neden de kredi verdiğiniz kişiyi tanımıyor olmanız. DeFi’nin mahremiyet özelliği gereği kullanıcıların kimlikleri bilinmiyor. Kredi verenler eğer kullanıcılar hakkında daha fazla bilgiye sahip olsaydı (gerçek hayatta olduğu gibi) o zaman tanınmış kullanıcılara daha düşük teminatlar ile kredi vermeye razı olabilirlerdi. Zira, verdiğiniz kredi karşılığı profil NFT’yi rehin alabilirsiniz. Profil sahibi, profil NFT’sini kaybetmemek adına kredisini geri ödemeye daha gönüllü olabilir, ne de olsa o profili oluşturmak için ciddi bir zaman ve emek harcıyor, bir anda uçup gitmesini istemeyebilir.

Başka neler olabilir?

Lens protokolü diğer Web3 protokolleri gibi açık kaynak olarak sunuluyor. Bu nedenle, yanına ya da üzerine daha pek çok yeni protokol kurulabilir. İşte Web3’ün güzelliği de burada. Yeni kurulacak protokoller ile muhtemelen şu anda öngöremediğimiz daha pek çok yeni özellik ya da hizmet biz kullanıcılara sunulacak gibi görünüyor.

Sonuç

DeFi sayesinde pratik olarak hayatımıza giren ve kullanım alanı olarak kendini kanıtlayan cüzdanlar, artık yalnızca paramızı ya da NFT’lerimizi korumakta işe yaramayacaklar. Görünen o ki, dijital dünyaya adım attığımız andan itibaren bizim elimiz ayağımız olacak, kimliğimizi ve ilişkilerimizi de saklayacak çok önemli birer araç haline gelecekler. Web3 ile birlikte biz kullanıcıların ve kullandığımız araçların önemi artmaya başlıyor. Geleceği en heyecanlı kılan konulardan biri de bu…

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

turansert

Yazar: Turan Sert

“Bitcoin ve altcoin’lerde hareketli günler kapıda”

Birçok kripto uzmanı 5 Kasım’da gerçekleştirilecek ABD seçimlerinde Donald Trump’ın zaferinin Bitcoin’de büyük bir yükseliş yaşanmasına neden olabileceğini düşünüyor. Bir diğer kesim ise yatırımcıların seçim günü öncesinde dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor. Swyftx’in baş analisti Pav Hundal, Cointelegraph’a verdiği demeçte “Trump’ın kazanması, muhtemelen piyasalara bir heyecan katacak” ifadesini kullandı. Ancak seçim öncesinde ve sonrasındaki ...

Bağlantıyı kopyala