Bitcoin’in arkasındaki gizemli isim Satoshi Nakamoto’nun başarılarından biri olarak kabul edilen PoW, sanılanın aksine Nakamoto’nun buluşu değildi. İlk olarak 1993 yılında Cynthia Dwork ve Moni Naor tarafından ortaya atılan PoW çözümü, sadece Nakamoto ile birlikte topluluğa yayıldı. Günümüzde ise blok tabanlı ağın temellerine ve şu anda dolaşımda olan kripto para birimlerinin çoğunluğu için tercih edilen fikir birliği mekanizmasının kalbine oturdu.
Temel açıdan baktığınızda PoW nispeten basittir. Blockchain defterinin bir sayfasını, tabiri caizse bir bloğu bitirmek için, node’lar (kullanıcılar), işlemleri doğrulamadan önce karmaşık matematiksel denklemleri çözmelidir. Bu işleme madencilik denir ve bu sürece katılanlara madenciler denir. Bu işlemler hash olarak ifade edilir ve ağ üzerinde çalışan madencilerin işlem gücüne göre blokları 10 dakikaya dizginleyecek şekilde zorlaşır. İşte Ethereum’un PoS’a geçişindeki en büyük sebep olan verimsizlik sorunu tam olarak bu noktada devreye girmektedir.
PoW’un gerektirdiği işlem gücü, enerji ve beraberindeki verimsizlik, ağların bir takım sorunlarla karşılaşmasına neden olur. Bu soruna çözüm olarak ise Proof of Stake ortaya çıkmıştır. Türkçe’ye hisse kanıtı olarak çevirebileceğimiz bu konsensüste kullanıcıların verileri doğrulaması için belirli bir varlığı ağa teminat olarak göstermesi, yani kitlemesi gerekir. Ethereum örneğinde bu miktar 32 Ethereum olarak belirlenmiştir. Bu noktada madenciler verilerin doğruluğunu ispat etmek için çalışır. Bir doğrulayıcının verileri değiştirdiğinin tespit edilmesi durumunda ise bu stake edilen varlıklar slash yer ve yakılır. Peki o zaman PoW madencisi nasıl yapılır?
PoS Madenciliği Nasıl Yapılır?
Kripto sektörüne hâkim olan bir kesim, PoW’nin olumsuz taraflarını fark etti ve bir kripto paraları güvence altına almanın daha iyi bir yolunu bulmaya başladı. Buradaki fikir, madencilerin kripto para birimini Blockchain’e blok eklemek ve işlem ücretleri kazanmak için bir giriş bileti olarak bahis yapmalarını sağlamaktı. Ağın defterine geçersiz işlemler eklemenin cezası, yatırılan madeni paraların kaybı olacaktı.
(PoS fikri ilk olarak 2011 yılında Bitcointalk.org forumunun bir kullanıcısı tarafından önerilmiştir)
2012 yılında, bu fikri çalışan ve sağlamlaştıran Peercoin‘in teknik incelemesi ve whitepaper‘ı yayınlandı. Bu belgelerde PoW’dan çok daha az kaynakla konsensüsüne ulaşmak ve güvence altına almak için yeni bir sistem açıklandı.
(Peercoin teknik olarak hisse kanıtı/iş kanıtı hibrit olsa da, bu, hisse kanıtı içeren ilk gerçek dünya uygulamasıdır)
Burada madencilik oldukça kolay bir şekilde yapılıyordu. Tek yapmanız gereken Core’u indirip (Core bir ağın tüm bloklarının tutulduğu dosyalara denmektedir. Ağa göre değişse de genellikle tüm blokları tutmanıza gerek yoktur. Belirli bir blok aralığını temsil edebilirsiniz) stake ettiğiniz varlıkları göstererek ağın sizden istediği verileri doğrulamaktır. Bu doğrulamlar ile birlikte ağ size bir ödül verir. Böylece madenciler bilgileri doğruladıkları için ödüllendirilirler.
Proof of Work’ün aksine aktif bir işlem sürecinin olmadığı PoS’ta sistem tamamen otomatik olarak yürütülür.