Para kazanmak için yıllarca uğraşır dururuz.
Ancak bazı kuralları uygulamayan, duygularıyla hareket eden, doğru hamleleri yapamayanlar yıllar sonra emeklerinin karşılığını alamadığını görür.
Çünkü para kazanma yolunu değiştirmemiş, olaylara düz mantık olarak bakmaya devam etmiştir.
Akıl ve zaman gibi değerli bir lütfa sahip olmanın nimetini görememek, para ile satın alınamayacak bedava bir zenginliğin içinde olduğu idrak edememekten başlıyor sorun.
Zamanını iyi kullananlar, akıllı yatırım yapanlar sonuçta mutlaka kazandığını görüyoruz.
Sermayeniz ne olursa olsun akıllı bir yönetim ile işlerinizi büyütebilir, hedeflerinize ulaşabilirsiniz.
Kazanılan paraların neye yatırdığınız çok önemlidir.
Mesela aktiflere mi, pasiflere mi yatırıyorsunuz?
Parasının çoğunu kendilerine kazanç sağlayan aktiflere yatıranlar, gelir sağlar ve birikim yapar.
Yani, bir kenarda kira geliri gibi akarınız olur, bu da birikimlerinizi altın yumurtlayan tavuk yapar.
Riskli tercihleriniz olursa önceliğiniz tavuğu kesmek değil, tavuğu beslemek olmalı.
Ancak çoğu kişinin ilk işi altın yumurtlayan tavuğu keserek işe başlar, ki bu da çok yanlış bir hamledir.
Başarısız olduğunda elindeki altın yumurtlayan tavuktan da olur.
Zengin olmak istiyorsanız mümkün olduğunca öncelik akarı sağlamak olmalı, aktiflere yatırım yaparak.
Peki aktifler nedir?
Aktifler, cebinize para koyan her şey dir.
Pasif ise cebinizden para götürendir.
Düzenli olarak az bile olsa getiri sağlayacak her şey sizin aktiflerinizdir.
Önceliğiniz para değil, işi öğrenmek için çalışıyorsanız doğru yoldasınız.
Yıllardır sadece para kazanmak için okumuşsanız sadece para kazanırsınız, iyi bir para yönetimi bilgisine sahipseniz bilgiyi nakite daha hızlı çevirebilir daha çabuk zengin olabilirsiniz.
Okullarda bilginizi nasıl rakamlar ile değerlendiriyorlarsa, iş hayatınızda tecrübelerinizin karşılığını verdikleriyle (para) değerlendireceklerdir.
Teknolojinin gelişmesiyle erişimine koyalılık artsa da finansal okur yazarlılık halen düşük seviyede olduğunu gözlemliyoruz.
Bunu her yıl zarar eden, ters köşe olan birikimlerini kaybeden insanlar topluluğundan biliyoruz.
Para, tasarruf veya zenginliğin yolu aslında çok da öğretilmek istenmez.
Öğrenmek için çaba sarfedenler bu süreci sağlıklı yönetebilir.
Çünkü sistem sizin kazanmanız için değil, harcamanız üzerine kurulmuştur.
Sistem, siz kazanasınız diye değil sizin paranızla para kazanmak üzerine kurulmuştur.
Bireyler çocuklarına ders çalışmasını, meslek sahibi olmasını, bir yere kapak atmasını öğütler.
Meslek tercihinde öncelik kazanacakları maaşları dikkate alırlar.
Servet yönetme, kendi işinin patronu olma, iş veren olma gibi hayaller kurulmaz, adımlar atılmaz.
Sabit gelir, beraberinde sabit borçlanmayı getirir.
Maaş alındığında önce tasarrufa yönelmek, sonra borçlanmak bana daha mantıklı gelmektedir.
Doğru yatırım tercihleriyle miktarı artırmak, ön ödemeyi daha fazla vermek borçlanma riskini azalttığı gibi tasarruf alışkanlığını da beraberinde getirir.
Bu durumda tasarruf aktifleriniz, borçlanma pasifleriniz olur.
İnsanlar genelde eylem yapmayı veya adım atmayı geciktirirler.
Ondan sebep tasarruf için bankaya otomatik talimat vermek (maaş içinde bir miktarı yatırıma dönüştürmek) işe yarayan bir bir uygulamadır.
Bugünkü yazımda farkındalık konusunun ilk basamağını başlattım.
Önümüzdeki haftalarda devam edecek, 4 seri olacak bu paylaşımlarım, artık her şey eskisi gibi olmaması gerektiğini, eski alışkanlıklarımızdan kurtulmamıza neden olmasını umut ediyorum.
Çok geç değil, yarından itibaren tasarruf hesabını kullanarak bu süreci başlatabiliriz.
Bakış açılarımızı ve yol haritamızı değiştiriyoruz.
İyi pazarlar…