Finans ve ekonomi tarihinde dolandırıcılar türlü yöntemler kullansa da en büyük etkiye sahip sistemlerin arasında saadet zincirleri, bir diğer adıyla Ponzi şemaları, yüksek kazanç vaadiyle mağdurlar yaratmaya devam etti. Sosyal etkileşimler yoluyla çığ gibi büyüyebilen Ponzi şemaları, bireyler nezdinde tanınırlığının artmasıyla kripto para dünyasında da sık sık karşımıza çıkmaya başladı.
Kripto paraların popülerliğini kullanmak isteyen kötü niyetli kişi veya gruplar, Ponzi niteliği taşıyan sahte proje ve vaatlerle tecrübesiz yatırımcıların servetlerini kaybetmesine neden oldu.
Ponzilerin işleyişini ve kripto dünyasındaki geçmiş olayları incelemeden önce bu dolandırıcılık sisteminin tarihine kısaca göz atalım:
Ponzi şemasının mucidi: Charles Ponzi
Finans dünyasına yeni bir dolandırıcılık yönetimini kazandıran Charles Ponzi, 1920 yılında daha sonra adını alacak bir sistem kurarak kısa sürede binlerce yatırımcıyı mağdur etti. Ülkeler arası posta pullarının farklı satış fiyatlarıyla piyasaya sürüldüğünü fark eden Ponzi, yatırımcılara yüzde 50’ye yakın gelir vadeden bir şirket kurdu.
ABD’de bir şirket ve çeşitli ofisler açan Charles Ponzi ilk altı ayda 20 bin, toplamda ise 40 bin yatırımcıya ulaştı. Bu süreçte 8,5 milyon dolar kazanan Ponzi’nin müşterileri paralarını geri almak istediklerinde gerçek ortaya çıktı.
Müşterilerine para ödemesi yapamayan Charles Ponzi’nin şirketinin aslında posta pullarıyla hiçbir işlem yapmadığı, sadece sisteme giriş yapan parayı ödeme aracı olarak kullandığı tespit edildi. Yatırımcıların parasının sadece yüzde 10’nunu ödeyebilen Charles, ömrünün kalanını hapiste geçirdi.
65 milyar dolarlık dolandırıcılık hikayesi
Sistemin mucidi Charles Ponzi olsa da finans tarihinin en büyük dolandırıcılık saadet zincirine imza atan isim Bernard Madoff oldu. Amerikalı yatırım danışmanı Bernard Madoff, müşterilerinden topladığı paralarla hisse senedi yatırımı yaptığı Ponzi şemasında 20 yılı aşkın sürede bir tane bile hisse senedi almadığını itiraf etti. Madoff’un sisteminin çöküşünün ardından yatırımcıların 65 milyar dolar dolandırıldığı ortaya çıktı.
Ponzi dolandırıcılığı nedir? Nasıl çalışır?
Ponzi şemaları temel olarak sisteme katılan A kişisinden alınan paranın daha önce dahil olan B kişisine, C kişisinden alınan paranın ise A kişisine aktarılmasıyla çalışır. Yüksek gelir vaadiyle saadet zincirine dahil olan B ve A yatırımcısı, elde ettikleri gelirin ardından çevresine söz konusu modeli anlatarak sisteme yeni kullanıcılar getirir. Gelir elde eden yatırımcı, parasını emanet ettiği şirketin kazandığını düşünse de dolandırıcılar sadece parayı bir elden başka bir ele taşımaktadır.
Temel olarak bu şekilde çalışan Ponzi şemaları, sisteme yeni kullanıcı katılımı kesildiğinde ödeme yapılamayacağı için çöker.
Danışmanlık şirketi KPMG‘nin konu hakkında yayımladığı raporda, KPMG Türkiye yöneticisi Oytun Önder, Ponzi şemalarının karakteristik özelliklerini şu şekilde sıraladı:
- Çok yüksek getiri imkânı: Bir Ponzi şeması piyasa koşulları ve finansal dinamiklerle açıklanamayacak seviyede yüksek ve sürekli gelir vaadinde bulunur.
- Karmaşık yatırım uygulamaları: Sıradan bir kişinin kolaylıkla anlayamayacağı kadar karmaşık yollarla gelir elde edildiği iddia edilir.
- Çok gizli ve özel algısı: Birçok Ponzi şeması örneğinde, kurbanlara çok gizli ve özel bir gruba dâhil oldukları hissettirilir. Bu güçlü yanılsama, bu özel gruba katılan kişilerin şemayı sorgulamasını engelleyen önemli bir psikolojik bariyer vazifesi görür.
- Herkes yapıyorsa güvenlidir, herkes inanıyorsa gerçektir algısı: Bazı Ponzi şemalarının ise çok daha geniş kitlelere odaklandığını görmek mümkündür. Bu tür suistimal girişimlerinde de yine insanın en temel içgüdülerinden birini hedeflediğini görüyoruz: Toplulukla hareket etme, dışarıda kalmama, yalnız kalmama içgüdüsü
Kripto sektörünün en büyük ponzi projeleri
Henüz çeyrek asrını doldurmamış kripto para sektörü kısa sürede büyük kazanımlar elde etti. 15’inci yılında 1,6 trilyon piyasa değerine ulaşan kripto paraların toplumda kabulü hızla artarken üzücü vakalara da şahit olduk. Sektör ile yeni tanışan yatırımcıları cezbetmeyi hedefleyen dolandırıcılar, çeşitli sahte kripto projeleriyle karşımıza çıktı:
Onecoin
Kripto tarihinde tanık olunan en büyük ponzi şeması Onecoin, “Kripto Kraliçesi” lakaplı Bulgar dolandırıcı Ruja Ignatova tarafından 2014-2019 yılları arasında binlerce yatırımcıyı mağdur etti.
Kendisini “Bitcoin katili” olarak pazarlayan sahte kripto para projesi, kazançlı referans programı ile çevresindekileri sisteme katılmasını sağlayan yatırımcılara büyük gelirler vadetti. Uzun yıllar boyunca uyarılar yapan ABD’li yetkililer Ponzi şemasını çökertti.
Suçlamaların ardından kayıplara karışan Ruja Ignatova’nın yatırımcıları 5,8 milyar dolar dolandırdığı tespit edildi.
Bitconnect
Kripto dünyasının en bilinen ponzi projelerinden Bitconnect, 2016’da yatırımcılarına aylık yüzde 40 getiri vaadeden bir Bitcoin borç verme platformuydu. BCC adlı tokenleri satın alan yatırımcılar, kripto paralarını bir süreliğine sisteme kilitleyerek yüksek gelir elde ediyordu.
Ethereum kurucusu Vitalik Buterin, Bitcoin milyarderi Mike Novogratz ve çeşitli isimler projenin sürdürülemez olduğu yönünde eleştirilerini sık sık dile getirse de yatırımcılar uyarıları dinlemedi. İngiltere ve ABD’de başlatılan soruşturmalar sonucunda BCC fiyatı yüzde 90 düşerken yatırımcılar 3,5 milyar dolar zarara uğradı.
Mining Max
Ponzi şemasını kripto madenciliğyle örten Mining Max, yatırımcılara yüksek getiri vaat eden bir bulut madenciliği girişimiydi. Platform, yatırımcıların çoklu kripto madenciliği ekosistemine katılabileceği vaadiyle aylık yüzde 100’e varan gelir iddiasında bulundu.
54 ülkede 18.000’den fazla yatırımcıyı cezbeden dolandırıcılar, topladıkları 250 milyon doların sadece 70 milyonu ile teçhizat satın aldı. Ekip, paranın geri kalanıyla pazarlama ve lüks yaşam giderlerini finanse etti. Mining Max’in ponzi şeması 2023’te çöktü.