RWA tokenizasyonu ve BlackRock etkisi: RWA tokenları incelemesi

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 7 dk

Paylaş:

Boğa marketinde ön plana çıkacak sektörler kendini belli ediyor. Trendlere ve fiyat aksiyonlarına baktığımızda memecoinler, yapay zeka, DePIN, GameFi ile birlikte RWA tokenleri epey yükseliş vadediyor. Ben de bu yazıda RWA sektöründeki son gelişmeleri ve bu alandaki tokenlar hakkında güncel bilgileri paylaşacağım.

RWA (Real World Assets) nedir? 

RWA gerçek dünya varlıklarının tokenize edilmesini temsil ediyor. Altın ve gümüş gibi emtialar, ev ve arsa gibi gayrimenkuller, sanat eserleri, hazine tahvilleri, karbon kredileri gibi birçok varlık blokzincir üzerinde bir tokenla temsil edilebiliyor. Bu sayede bu tokenler 7/24 alınıp satılabilir ve şeffaf bir şekilde takip edilebilir hale getirilmiş oluyor. Boston Consulting Group raporuna göre bu geniş sektörün 2030 yılına kadar 16 trilyon dolar değerlemeye ulaşması bekleniyor.

Kaynak: CoinGecko

Tüm alt kategorilerde detaylara girmek çok uzun sürer. Bu nedenle BlackRock yetkililerinin birkaç hafta önce açıkladığı “BUIDL” programı çerçevesinde ön plana çıkan iki alt kategoriyi inceleyip (ilki: hazine tahvilleri ve hisse tokenizasyonu, ikincisi: kredi marketleri) bu kategorilerde hangi projeler fark yaratabilir bunlara bakalım:

  1. Hazine Tahvilleri & Hisse Tokenizasyonu: Bu alandaki projeler ve şirketler (Franklin Templeton, BlackRock, Ondo, Superstate gibi) varlıklarını korumak ve artırmak isteyen yatırımcılar sayesinde bir fon oluşturup bu fonla ABD hazine tahvillerini (T-bills) satın alıyor. Risk almak istemeyen yatırımcılar ABD hazinesinin sağladığı %5 civarı faizle ilerlemeyi tercih ediyor.

Örneğin Ondo, stablecoini olan USDY ile yatırımcılarına bu fırsatı sunuyor. Yatırımcılar KYC (kimlik prosedürleri) sürecini geçtikten sonra minimum 100 bin dolar  yatırarak ABD hazine tahvillerinin getirisinden faydalanabiliyor. Ondo’nun bu konuda BlackRock’la iş birliği de mevcut. Blokzincir işlemleri Ethereum, Polygon, Solana üzerinde yapılıyor. Yatırımcılar varlıklarını banka hesaplarına çekmek isterlerse stablecoinden USD’ye dönüş işlemlerini Coinbase gerçekleştiriyor.

Görselde hangi proje ve şirketin ne kadar varlık yönettiğini ve hangi blokzincirler üzerinde işlemleri gerçekleştirdiğini görebilirsiniz. Ağırlık Ethereum üzerinde ancak bu alanda şimdiye kadarki en büyük fon yöneticisi Franklin Templeton, işlemleri Stellar ve Polygon üzerinde yapıyor. Yakın zamanda BlackRock fonu BUIDL ve BlackRock ile iş birliği halinde olan Ondo’nun en tepede yer alacağını düşünebiliriz. Ayrıca Compound ekibinin yeni projesi Superstate’i de yakından izlemekte fayda var.

Kaynak: CoinGecko

Bu şirketler gibi hizmet veren farklı projeler de mevcut. ABD’nin yanı sıra yurt dışındaki yatırımcıları da çekmek isteyen Maker ($DAI), Frax ($FRAX) gibi stablecoin şirketleri kullanıcılarına %5 civarındaki ABD hazine tahvillerinden faydalanma fırsatı sunuyor. Örneğin siz Türkiye’den Maker platformu üzerinde projenin stablecoin’i olan $DAI stake ederek karşılığında varlığınızı temsil eden $DAI alıyorsunuz. Maker, bu DAI’leri toplayıp ABD hazine tahvillerinde değerlendiriyor ve dönem sonunda elde edilen geliri sizinle paylaşıyor. 

Maker’ın ayrıca 6 adet alt-DAO’su olacak ve bunların tokenlerine sadece $MKR stake edenler erişebilecek. $MKR token ayrıca 1:12000 oranında küçültüleceği için küçük yatırımcılar için de uygun bir satın alma algısı oluşturulacak. Frax Finance de farklı alanlara hitap eden bir proje: Hem stablecoin hem köprü hem Katman 2 projesi hem de likit Ethereum staking sağlıyor. Henüz bu özellikler fiyatına yansımıyor olsa da gelecek vadeden projelerden biri olarak görünüyor.

ABD hazine tahvilleri, ayı marketinde ve faizlerin yüksek olduğu dönemlerde insanların ilgisini çekebilecek bir yatırım aracı gibi görünüyor. Boğa marketinde ise birçok fırsat olması nedeniyle bu alana yönelik talebin nispeten düşük olacağını söyleyebiliriz. Bu nedenle bu şirketlerin farklı ürünleri tokenize edebilmesi de uzun vadede kârlı olmaları açısından önemli durumda. Ayrıca bu şirketlerin SEC üzerindeki gücü de regülasyonların hızlıca gelmesini kolaylaştırıyor diyebiliriz.

Bu alana hitap eden şirketler daha çok ABD’li geleneksel yatırımcılara hitap ettikleri için tokenizasyon konusunda ikinci tercihleri hisse senetleri olacaktır. Bu konudaki gelişmeleri de ilerleyen dönemde detaylı olarak ele alabiliriz. BlakcRock CEO’su Larry Fink, SEC’nin sıkça kullandığı “security” kavramının tokenizasyona bir engel oluşturmadığını ve RWA tokenizasyonu alanında büyük bir gelecek gördüklerini belirtiyor.

Fed’in 2024 ortasından itibaren faizleri yavaş yavaş düşüneceğini düşünürsek farklı alanlarda da tokenizasyona bağlı fırsatları değerlendirmemiz faydalı olur. Tokenizasyon için BlackRock’la çalışan Carlos Domingo, 2 Nisan 2024’te Bankless’a verdiği röportajda bundan sonraki adımın özel kredi marketleri olabileceğini söyledi. Biz de bu bilgiden yola çıkarak bu alandaki projeleri inceleyelim.

  1. Özel Kredi Marketleri: Bu alandaki projeler (Centrifuge, Maple, Goldfinch, Clearpool, Truefi, Credix gibi) likidite havuzları oluşturuyor. Havuzları stablecoin ile dolduran kişiler sayesinde kredi çekmek isteyen kişilere & şirketlere kaynak sağlanmış oluyor. Kredi çekmek isteyen kişilerin kayıtlarını kontrol eden denetleyiciler (auditor) de bu hizmetleri karşılığında token ödülü kazanıyorlar.
Kaynak: CoinGecko

Havuzu dolduran kişiler, faiz ve token getirisi alırken projeler de bu işlemlerden ufak kesintiler yaparak kasasını dolduruyor. Örneğin Centrifuge işlem gelirleri ile piyasadan $CFG alarak yakıp tokeni daha değerli hale getirmeye çalışırken Maple ise bu geliri Singapur, Hong Kong gibi regülasyonların iyi seviyede olduğu ülkelerde farklı iş birlikleri geliştirmek ve yeni havuzlar kurmak için kullanıyor.

Bu kişiler veya şirketler neden bankaya gitmek yerine bu projelere geliyor?

Çünkü faizler daha düşük. DeFi platformlarında ortalama maliyete baktığımızda %2 civarı. Ancak gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kredi sağlama maliyetleri %6-14 arasında değişiyor.

Özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu oran çok yüksek. Bu nedenle Nijerya, Meksika, Filipinler, Kenya gibi ülkelerdeki kişiler & şirketler DeFi platformlarını tercih ediyor. Kredi kullanım alanlarına baktığımızda talebin otomotiv, fintech, emlâk sektörlerinde çalışan şirketlerden geldiğini görüyoruz. Kredi kullandırma miktarlarına göre ilk 6 proje Centrifuge, Maple, Goldfinch, Credix, TrueFi, Clearpool olarak sıralanmış durumda.

Kaynak: rwa.xyz

Peki bu projelere yatırım yapmak isteyen insanlar nelere dikkat etmeli?

Kredi alan kişiler ve şirketler çok iyi denetlenmeli. Bu denetleme mekanizmalarını araştırmak gerçekten çok önemli. Eğer kredi alan kişiler ve şirketler borçlarını ödeyemezlerse bu durum birçok yatırımcıyı kaçırır. 2022’de Terra Luna çöküşünde Maple için bu durum yaşandığında $MPL %90’dan fazla değer kaybetti. %5’e kadar olan borç ödememe (default) durumunu projeler kaldırabilir ancak daha fazlası zarar verir. Şu anda bu oranlara baktığımızda üstte bahsettiğim ilk 3 proje için bu oranlar %3-5 civarında.

Son olarak diğer kategori ve projelere bir girizgâh yapıp öyle bitirelim. Altta listelediğim projeler sadece ilgili kategorilere yönelik örnekler. Tüm projeleri burada göstermek okumayı zorlaştıracağı için sadece örnekler üzerinden sektörler hakkında kısa analizler yapabiliriz.

L1 blokzincirleri: Dusk $DUSK, Realio $RIO, Propchain $PROPC, Polymesh $POLYX

Emlak: Propy $PRO, Parcl $PARCL, RealT, CitaDAO, LandX $LNDX, Bixos $UBXS

Emtialar: Paxos $PAXG, Tether $XAUT

Tokenizasyon & RWA Marketleri: Stobox $STBU, TokenFi $TOKEN, Swarm $SMT, Boson $BOSON

Rejeneratif Finans: Regen $REGEN, Flowcarbon, Toucan, KlimaDAO $KLIMA 

Sanat & Koleksiyon & Lüks Eşya Tokenizasyonu: Opulous $OPUL, Galileo $LEOX

  • Blokzincirler şeffaflık için tercih edilse de büyük şirketler tokenizasyon konusunda permissioned (özel ve izinle erişilebilen) blokzincirleri tercih ediyorlar gibi görünüyor. Ancak bu sektördeki projelerin potansiyeli de epey yüksek diyebiliriz.
  • Emlak tokenizasyonu en çok talep gören alanların başında geliyor. Arz ve talep çok fazla ancak regülasyonların en karmaşık olduğu konu mülkiyet sahipliği diyebiliriz. Buradaki farklı ülke vatandaşları için belirlenmiş olan limitler blokzincir üzerinde nasıl çalışacak, bunun çerçevesi nasıl çizilecek, bu konular için epey çaba ve zaman harcanması gerekiyor gibi görünüyor.
  • Emtiaların tokenizasyonu son derece verimli olmuş görünüyor. $PAXG ve $XAUT kullanım oranı gayet yüksek.
  • RWA tokenizasyonu sağlayan projeler aynı zamanda bu tokenlerin alınıp satılabileceği platformları da kurarak gelir yaratmaya çalışıyor. Bu projeler, tokenize edecekleri varlığın türüne göre zorluk ve kolaylık yaşayabilir. Güçlü iş birlikleri ile alanında tekel olmaya çalışan projeler yüksek performans gösterebilir.
  • Rejeneratif finans, karbon kredileri, okyanuslardaki plastiklerin azaltılması, balık türlerinin korunması ve takibi, enerji verimliliği gibi dünyayı daha iyi bir yer haline getirecek projelerin bulunduğu alan. Blokzincir sayesinde geniş kitlelere ulaşıp fon toplayabilir ve kampanyalar yapabilirler. Küresel ısınmanın etkileri özellikle kuzey yarım kürede yaz aylarında sıklıkla hissediliyor. Bu durum dolaylı olarak bu alandaki tokenlerin fiyatlarına yansıyabilir.
  • Sanat eserlerinin ve lüks eşyaların tokenizasyonu biraz NFT sahipliğini anımsatıyor. Bir eserin varlığını dijital olarak kanıtlamak da birçok kişinin tercih edeceği, bu alanda yatırım yapabileceği bir alan. 

Son not: Portföyümde bu projelerden Centrifuge $CFG ve Ondo $ONDO tokenlerine yer veriyorum. Emlak ve rejeneratif finans alanlarından 1-2 projeyi de portföyüme eklemeyi değerlendiriyorum. Emlak alanında $PARCL, rejeneratif finans alanında $REGEN araştırmaya devam ettiğim projeler arasında.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

samet ulucay

Yazar: Samet Ulucay

Donald Trump destekli kripto projesine ilgi büyük

ABD başkan adayı Donald Trump ve ailesinin desteklediği World Liberty Financial isimli kripto girişimi 15 Ekim Salı günü gerçekleştireceği halka açık token satışından önce 100 bin kişinin üzerinde üzerinde kayıt aldığını açıkladı. Platformun yönetimden sorumlu ismi Zak Folkman, 14 Ekim’de yapılan 90 dakikalık bir Spaces sohbetinde WLFI tokeninin Ethereum tabanlı bir ERC-20 token olacağını ve ...

Bağlantıyı kopyala