Sosyal Token Nedir? Web 3.0’ın ve Kripto Varlık Ekosisteminin Neresinde?

önce yayınlandı , Son güncelleme önce

Okuma Süresi: 7 dk

Paylaş:

Kriptopara konsepti temelde ödeme, değer aktarımı ve değer saklama için bize blokzincir tabanlı son derece önemli bir çözüm getirdi. Zamanla blokzincir teknolojisinin farklı kullanım alanlarının keşfedilmesiyle birlikte akıllı sözleşme platformları üzerinde son derece özgün, dinamik merkeziyetsiz finansal araçları (DeFi protokolleri) deneyimledik. Bugün dijital dünya ve gerçek dünya varlıklarını farklı formlarda blokzincire taşıyabileceğimiz NFT varlıklarının kullanım alanlarının fark edilmesine ve hızla genişlemesine şahit oluyoruz. Tüm bu potansiyeli oldukça güçlü, genel itibariyle son derece özgün ve dinamik blokzincir tabanlı varlıkları “kripto varlık” başlığı altında toplayabiliriz.

Sosyal tokenlar da hem kripto varlık ekosisteminin büyüme hızı hem de işlevi itibari ile önemli bir boşluğu dolduran potansiyeli oldukça güçlü bir konsept olarak önümüzde duruyor.

Yani yapbozun önemli bir parçası olarak sosyal token konseptinin de hızla gelişim gösterdiğini görüyoruz.

Sosyal Token Nedir?

Resim1
Sosyal Token’ların Sınıfılandırılması. Kaynak: Messari

Sosyal token, değeri ilişkili olduğu topluluktan kaynaklanan, topluluk tabanlı teşvikler sunan, topluluğun büyümesine bağlı olarak büyüyen, bilinirlik, ün, güçlü networkler gibi sosyal sermaye konsepti ile sıkı bir ilişki içerisinde olan özgün bir varlık niteliği taşımaktadır.

Sosyal token konsepti kapsamı itibari ile oldukça geniş bir çerçevede farklı formlarda karşımıza çıkabilir. Messari tarafından yayımlanan “The Value Capture of Social Tokens” makalesinde yer alan yukarıdaki görselde sosyal tokenlar iç içe geçmiş üç kategori altında sınıflandırılmıştır; kişisel tokenlar, topluluk tokenları, sosyal token platformları.

Kişisel Tokenlar

Resim1

Web 3.0 konsepti içerisinde önemli bir yeri olan, halihazırda çevrimiçi tüketim kültürünü hem teşvik eden hem de bu kültüre cevap veren, bu kültürü besleyen, içeriklerin, etkinin paraya dönüştürülmesi ile ortaya çıkan “yaratıcı ekonomi” (creator economy) konsepti kişisel token konpsetinin anlaşılmasında oldukça önemli bir yere sahiptir.

Yaratıcı ekonomi, internetin gelişimi ve sosyal ağların (sosyal medyanın) büyümesine bağlı olarak ortaya çıkmış ve büyümüş bir konsepttir. Influencer marketing, YouTuberlar ve internet üzerinde farklı sosyal platformlarda içerik üreten ve ürettiği içeriği bir şekilde paraya dönüştüren kişiler bu ekonominin önemli köşe taşlarıdır.

Resim1 1

Forbes’de Ağustos 2021 tarihinde yayımlanan bir makalede yaratıcı ekonominin boyutunun 100 milyar doların üzerine çıktığı ifade edilmiştir.

Kişisel token konsepti ise yaratıcı ekonomi içerisinde influencerlara ürettikleri içeriği paraya dönüştürme noktasında önemli bir avantaj sağlayabilir, gelirlerini artırmak adına önemli fırsatlar sunabilir. Bu durum aynı zamanda yaratıcı içerikleri ve yaratıcı ekonomiyi de teşvik edecektir.

Influencerlar, komuniteleri için kişisel token ihraç edip ya da bu konuda üçüncü parti bir platform kullanarak çeşitli teşviklerle bu tokenların değerlenmesi adına ya da bu tokenlarla farklı gelir modelleri inşa etmek adına çalışmalar yapabilirler. Token sahipleri için içeriğe erişme, erişilen içeriğin niteliği, farklı kullanım alanlarında token sahipliğinden faydalanabilme gibi konularda farklı teşvik modelleri geliştirilebilir.

Topluluk Tokenları

Merkezde ihraççı bir kişiden ziyade topluluğun ortak iradesi ile ihraç edilen, topluluk tarafından sahip olunan, dağıtımı belirlenen, topluluğa ilişkin karar verme, yönetişim mekanizmalarında kullanılan ve topluluk tabanlı teşvik modelleri ile ihraç edilen tokenlardır.

Bu topluluk herhangi bir sosyal medya, iletişim, mesajlaşma platformu altında bir araya gelen bir topluluk olabilir ya da bir firma, marka ile ilişkili bir topluluk olabilir. Bu topluluk bir takım, sanatçı, ünlü, influencer etrafında bir araya gelen bir topluluk olabileceği gibi bir fikir, ideoloji etrafında bir araya gelen bir topluluk da olabilir. Yani sınırları oldukça geniş bir çerçevede topluluğun gücünü maksimize etme ve daha güçlü topluluklar inşa edilmesine hizmet etme gibi konularda topluluk tokenlarının önemli bir yeri olacak.

Merkeziyetsiz Otonom Organizasyon (DAO) olarak nitelendirdiğimiz blokzincir, akıllı sözleşme tabanlı yönetişim modellerine sahip ve token temelli teşviklerin olduğu platform tokenlarını topluluk tokenlarına örnek olarak verebiliriz. Ayrıca fan token olarak nitelendirilen taraftar tokenlarını da topluluk tokenları kategorisine dahil edebiliriz. Genel itibariyle bir spor kulübü merkezinde ihraç edilen bu tokenlar, ilgili kulüp taraftarlarına, topluluğuna çeşitli avantajlar sunmakta, niteliğine göre bazı haklar vermektedir. Bu tokenların, kulübün ve topluluğun başarılarına, büyümesine bağlı olarak değeri artmaktadır.

Resim2

Sosyal Token Platformları

Sosyal token platformları, kişisel ya da topluluk tabanlı tokenlar için altyapı hizmeti veren, ihraç edilecek tokenın arzı, enflasyonu, ekonomi modeli, piyasada nasıl işlem göreceği, kullanım alanları, teşvik modelleri, daha geniş bir topluluğa ilgili varlıkların nasıl ulaşacağı gibi konularda hizmet veren platformlardır.


 

Resim1 2

Fan token ihracında kulüplere destek sağlayan platformları bu başlık altında değerlendirebiliriz. Yine aynı şekilde farklı platformlar için yönetişim, teşvik modellerinin belirlenmesi ve yönetişim tokeni ihracında altyapı hizmet sunan platformları bu kategoriye dahil edebiliriz.

Web 3.0 ve Sosyal Tokenlar

Web 3.0, yapay zeka ve makina öğrenimi ile desteklenen, daha otonom, daha merkeziyetsiz,  kişilerin ve toplulukların kontrolünün, etkileşimin çok daha üst seviyede olduğu, nesnelerin interneti konsepti ile neredeyse tüm araçların internete bağlı olduğu, blokzincir teknolojilerinin, blokzincir tabanlı varlıkların hem bir altyapı hem de varlık sınıfı olarak önemli bir yere sahip olduğu devrimsel nitelikte bir konsepttir.

Web 3.0’ın yukarıda sayılan özellikleri ile paralel olarak bireylerin ve toplulukların aracıları ortadan kaldırarak, daha güvenli ve daha merkeziyetsiz bir modelde yönetişim, gelir modelleri inşa etmesinde sosyal tokenlar önemli bir rol oynayacak. Bu noktada sosyal token ve Web 3.0 konseptinin karşılıklı olarak birbirini destekleyeceğini ifade edebiliriz.

Sosyal tokenlar, Web 3.0 mimarisinde önemli bir yere sahip olacak, önemli bir ihtiyaca cevap verecek.

Topluluk ve Kültür

Bitcoin’in ortaya çıkışında ve son derece özgün bir forma sahip, merkeziyetsiz bir varlık olarak bir değer ifade etmesinde ve bugünlere gelmesinde topluluk ve kültürün oldukça önemli bir yeri var.

Kriptoparaların ve nihai olarak NFT’ler ile birlikte kripto varlıkların şimdiye kadarki gelişiminde en önemli unsurun topluluk ve kültür olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz haftalarda kaleme aldığım bir makalede farklı örnekler üzerinden kripto varlık ilişkili konpsetlerde topluluk ve kültürün önemini anlatmaya çalışmıştım.

Bugün kripto varlık ekosistemine yani kripto topluluğuna yeni dahil olan birçok kişiye oldukça saçma gelen birçok konseptin, durumun kültür, topluluk tabanlı anlaşılması gereken noktaları olduğunu da bahse konu yazımda ele almaya çalışmıştım.

Sosyal tokenlar, topluluğun ve kültürün kripto varlık ekosistemine katkısından öte doğrudan topluluk ve kültürün inşasında oldukça önemli bir yere sahip olma potansiyeli taşımaktadır.

Halihazırda çok ciddi bir pazara, piyasa değerine ve potansiyele sahip yaratıcı ekonominin, sosyal tokenlar ile ulaşacağı pazarın boyutlarını düşünürsek, sosyal tokenlar, bireyleri ve toplulukları kripto varlıklar etrafında bir araya getirirken özgün yeni iş modellerinin ve gelir modellerinin ortaya çıkmasını sağlayacak.

Sonuç

Real Vision şirketi CEO’su, ünlü yatırımcı Raoul Pal uzun bir süredir kriptoparalara yatırım yapmaktadır. Kriptopara ekosistemini yakından takip eden ve kriptopara analizleri ile sık gündeme gelen Pal, ilk Bitcoin yatırımını Kasım 2013 tarihinde yaptığını açıklamıştı. Pal, sosyal tokenların küresel iş modelleri için oyun değiştirici olacağına inanıyor. Sosyal tokenları “bir sonraki en büyük şey” olarak nitelendiren Pal, sosyal token endüstrisinin 5-10 yıl içerisinde trilyon dolarlık bir endüstriye dönüşeceğini ifade ediyor.

Ekonomik, siyasi ve sosyal kurumlar açısından uzun bir süredir ciddi bir paradigma değişiminin içerisindeyiz. İnternet teknolojilerinin başlattığı bu dönüşüm, blokzincir teknolojileri ve blokzincir tabanlı varlıklar ile oldukça güçlü bir ivme kazandı ve blokzincir tabanlı merkeziyetsiz uygulamalar, varlıklar değişime yön veren temel fenomenlerden biri haline geldi.

Kriptopara ile paranın oldukça özgün, yeni bir formunu deneyimleyip, blokzincir tabanlı farklı nitelikte, özgün, kompleks finansal araçlarla tanışıp bugün NFT konsepti ile bu teknoloji üzerinde çok farklı formlarda neredeyse tüm varlıkları, değerleri tokenize edebileceğimiz bir noktadayız. Öyle ki yönetişim süreçlerini ve etkileşimi dahi blokzincir tabanlı uygulamalar, varlıklar ile daha efektif bir şekilde yönetmenin, bir değere dönüştürmenin yollarını bulduk.

Sosyal tokenlar tüm bu karmaşık işlem ekosisteminde oldukça önemli bir yere karşılık geliyor. Birey ve topluluk bazında üretilen içeriğin ve etkinin önemli bir değer haline gelmesi ve geleceğin iç içe, uyumlu ve özgün topluluklarının, iş modellerinin inşa edilmesi adına bize yeni bir yol, düşünme / çalışma biçimi sunuyor.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.

Yazar: Celil Öztürk

Minneapolis Fed Başkanı’ndan Bitcoin eleştirisi

Arjantin Merkez Bankası’nın düzenlediği bir konferansta konuşan Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari’nin kripto paralara dair söylemi ses getirdi. Kashkari, Bitcoin’i değersiz bir varlık olarak nitelendirdi.  Merkez Bankası yöneticisi dijital varlıkların uzun ömürlü olmasına rağmen, kriptonun itibari paraların yerine ikame olabilecek bir varlık statüsüne erişemediğini vurguladı. Kashkari, piyasa değeri en büyük kripto para BTC’nin ise hiçbir ...

Bağlantıyı kopyala