Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, kaba boşanma hızı 2022 yılında binde 2,13 ile 21 yılın zirvesinde gerçekleşti.
TÜİK tarafından yayınlanan verilere göre, evlenen çiftlerin sayısı 2021 yılında 563 bin 140 iken 2022 yılında 574 bin 358 oldu. Bin nüfus başına düşen evlenme sayısını ifade eden kaba evlenme hızı 2022 yılında binde 6,76 olarak gerçekleşti.
Boşanan çiftlerin sayısı 2021 yılında 175 bin 779 iken 2022 yılında 180 bin 954 oldu. Bin nüfus başına düşen boşanma sayısını ifade eden kaba boşanma hızı 2022 yılında binde 2,13 olarak gerçekleşti. Böylece kaba boşanma hızı 21 yılın zirvesine çıkmış oldu.
Evlenme sayısı aylara göre incelendiğinde, evlenme sayısının 2022 yılı Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre azaldığı görüldü. Evlenme sayısının Nisan ayında Ramazan ayının etkisiyle azaldığı görülürken Mayıs ayında artığı görüldü. Evlenme sayısı 2022 yılı Nisan ayında 24 bin 460 iken 2,3 kat artarak Mayıs ayında 56 bin 150 oldu.
Yabancı damatların sayısı 6 bin 161 iken yabancı gelinlerin sayısı 28 bin 571 oldu.
Boşanmaların yüzde 32,7’si evliliğin ilk beş yılı içinde gerçekleşti
Evlilik süresine göre boşanmalar incelendiğinde, 2022 yılında gerçekleşen boşanmaların yüzde 32,7’si evliliğin ilk 5 yılı, yüzde 21,6’sı ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti.
Son bir yıl içindeki boşanma olaylarından 180 bin 592 çocuk etkilendi
Kesinleşen boşanma davaları sonucunda 2022 yılında 180 bin 954 çift boşanırken 180 bin 592 çocuk velayete verildi. Boşanma davaları sonucu, çocukların velayetinin çoğunlukla anneye verildiği görüldü. Çocukların velayetinin 2022 yılında yüzde 75,7’si anneye, yüzde 24,3’ü babaya verildi.
Boşananlar, beraberinde yeni konut ihtiyacını doğuruyor.
Çoğunlukla tercih edilen 1+1 daire oluyor.
İletişim ve gıda giderinde iki kat tüketim artıyor.
Tasarruf oranlarında gerilemeyi, tüketimde harcamayı artırır.
Yalnızlaşan toplumu yönetmek, kararlarını etkilemek, gelecek planlarını şekillendirmek daha kolaydır.
Boşanma oranlarındaki artışın birçok sebebi olsa da, sonuçta yeni sistemin avantajlı olduğu görülmekte.
Türkiye’de gelecek yeniden şekillenirken yeni şehir alanları inşa edildiğinde kamu, 1+1 ya da 1+0 dairelerin üretimine sıcak bakılmıyor.
Bu sefer özel sektörün konut üretimi ve fiyatı geçerli oluyor.
Gıda, eşya ve sosyal yaşam yalnızlaşan toplum için uyarlanmaya devam ediyor.
Burada ortaya çıkan tek sorun barınma ihtiyacı.
Yeni yasa ve düzenlemeler, arz ve talep, maliyet gibi etkenler yeni imarlara da neden olacağı gerçektir.
Yalnız bireylerin yaşam ve harcamaları daha kolay görülse de, işler görüldüğü gibi değildir.
Tazminat ve nafaka süreci bu hayali baltalayabilir.
Önemli olan evleneceğin değil, boşanabileceğin insan ile hayat kurmak!